Dudak Büküşüm Merhaba
Yarım sevdaların hayaleti geceye hâkim
Ne “Gel!” ‘den anlar, ne “ Git!” ‘ten Kıvraklığı kadar hüzünlü danslarda dolaşır düşünceler Bir türlü buruşturulamayan zaman kıyılarıma vurur Ne “ Başla!” ‘dan anlar, ne “ Bit!” ‘ten Yarın hep uzaktır bugüne, hep hasret dolu Ne “Sen!” i bilir, ne “ Ben!” ‘i bilir Her günün rengi biraz daha sonbahar Dün çılgınca koşar mesnetsiz, sebepsiz Ne “ Boy” ‘u bilir, ne “ En” ‘i bilir Avuntu tekneleri dolaşır rengi bulanık sularda Ne “Suskun” olur, ne “Durgun” olur Rüzgârların adı gizlenir kuytulara Siyahın beyaza dokunuşu mesafesinde hatıralar Ne “ Barışık” olur, ne “Dargın” olur Yağmur yerine beklemek düşer her yeni şafağa Ne “ Ar” ‘dan anlar, ne “Hır” dan anlar Boyun büküşle sarmaş dolaş gözlerime yerleşir Kalp atışlarımda kör bir sancı başlar yine Ne “ Dur” dan anlar, ne “Vur” dan anlar Bir geceye hükmü geçmez sabrın, gün çabuk biter Ne “ As” tanır, ne “Yas” tanır Siyaha bürünür belirsiz bir matem Sütlaçsız bir sofra kurulur her öğün Ne “ Tabak” tanır ne “ Tas” tanır Kendinden utanır gölgem, divan altında sükûn Ne “ Ses” duyar, ne “Nefes” duyar Meçhul bir oyunun kumarı başlar yine Herkesin şarkısı dile gelir, isteksiz, tonsuz Ne “ Kes!” duyar, ne “ Es” duyar Merhaba yeni bir güne dudak büküşüm Merhaba |
saygılar