Sevdanın Esiriyim (Gülce/Buluşma)Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Yeni Edebî Akım: Gülce/BULUŞMA
Gülce/Buluşma Nazım Türü: 1-HECE-SERBEST Tartışma ve kavgalarına son veren bir nazım türüdür. 2-Hece vezni ile serbesti, bir şiir bünyesinde buluşturmaktadır. 3-Oluşumu şöyledir : -------------- -------------- -------------- -------------- ( Dörtlük: hece vezniyle yazılmış) ................................... ................................................ .............................. ............ ......................(Serbest mısralar-mısra sayısı şairin isteğine bağlıdır.) Yani; -(Hece vezniyle yazılmış dörtlük) -(Serbest mısralar) VEYA BUNUN TERSİ DE OLABİLİR -(Serbest mısralar) -(Hece veniyle yazılmış dörtlük) 4-Hece vezniyle yazılmış dörtlük’ ün kafiye yapısı, hece sayısı, kalıbı tamamen şairin isteğine bağlıdır. Şair dilerse Hece ile yazılacak bölümü dörtlük değil, beşlik, altılık mısralardan veya değişik hece türleri ile de oluşturabilir. Yeter ki, hece-serbest buluşmasını gerçekleştirsin. Adı gibi BULUŞMA olsun. 5-Şiirin uzunluk,kısalık durumları tamamen şairin isteğine bağlıdır. Saygılarımızla. Yeni Edebî Akım:Gülce Topluluğu
Ucu yanık resmimi yırt at! Unut ismimi,
Kirlenmesin kirpiğin, tozumla bırak beni! Ne gönül ver ne de an, aşk’a ırak cismimi, Sana yalan hülyalar, özümle bırak beni! Desem ne çare? Seni yazıp seni çiziyorum bu kuytularda! Kılavuzum; tanıma doğan hayali seherin. Işıksızım... Geceler ki karabasan, boğuyor… Acıtıyor yastığım; gül idi şimdi diken… Daralıyor kafesim; sensizim ben, Sensizim… Varsın serçeler öksüz kalsın, güller goncada, Ay karanlık ay suskun, gecem hasret yıldıza! Virâne yüreğimde han da garip hancı da, Dil yitirmiş hüneri, bahtıma kıza kıza! Ay gülmüyor Yıldızlar sönük; ayaz, ruhum donuyor… Ben sersefil, ben körkütük, ben esrik isyanlarda… Sana akar tümcelerim, Üryan gecelerimden… Şu târümâr gönlümün köşkünde şakayıktın, Soldurup renklerini, bana ihânet ettin! İnanmıştım sevgine, kıymetime lâyıktın, Kalbimin efendisi, vuslatta muhannettin! Ey! Uzaktaki yasağım, Yasaktaki hasretim, gönül çerağım; Sendin hayâlimdeki, Resmimdeki, sen… Sendin gerçeğimdeki, İsmimdeki, sen… Sen karagözlü hüznüm, Delikanlım, sen! Sevdânın esiriydim, Mecnun’ u sende gördüm Yıllar önce attığın bir ok ile vuruldum! Bilmez misin sevgili? Hem lal idim hem kördüm, Bu aşkın Leyla’sıyım, Şirin’likten yoruldum! Sendin, gidemediğim uzağımdaki, Sendin karanlıklara mahkûm edenim! Senle yanar yüreğim, kanar dudağım Söyle! Mest’ inle doluyken nasıl durayım? Dil meleyen kuzusuna, sen dolarsın bağrıma, Kır çiçekleri gibi ekilen otağıma... Sarıl hadi bu meftuna, bu tutkuna, vurguna, Sarıl da tut ellerimi, hapset avuçlarına! Sarıl, kır faylarımızı; oynasın yer yerinden, Kanadıkça yüreğimiz, aksın gül damlaları… Karışalım, dolalım bir kaba, benliğimizden Soyunarak, olalım yine bize BİZ, Yeniden! Refika Doğan-Antalya not: naçizâne dizelerimi onurlandıran Edebiyat Defteri Değerli Yönetimine teşekkürlerimle, saygı ve dostlukla... |
Girer haram bahçesine nar arar dallarında
Göz yaşı var damla damla o yarın yollarında
Geçe benim ,ben geçenin dertlerim saklı onda
Beni değişken eden
Doğrunun
Haklının
Düşkünün
Vede halkımın yanında oluşum canan
Bir halay tuturduk kol...kola
Halklarımız adına
Kurşun yağdı...kurşun
Üstüne üstük dar ağaçları
Mapusla
Sürgünler yedik
Kimimiz öldük
Kimimiz bedelini ağır ödedik
Ben ...!
Migferimi
Silahımı toprağa gömdümde geldim
Elime beyaz kanatlı güvercinleri doldurdum
Barışa...Kardeşliğe gün kala
Salacağım mavinin derinliğine
Kadir Haktan TÜRKELİ
Sevgi ve saygılarımla
Şiiriniz oldukca hem güzel hem manidardı