Kuleler ve Harabeler...
Karanlıkta bir silüet,
Yürür kaldırımda Başıboş, iki ayaklı kehanet! Arka sokaklardan çıktı yola Sendeleyerek gelir sefalet... Karanlıkta bir kaybeden, Ruhu yok, içi boş beden... Hayalet mi bu? Evet, muhtemelen... Geliyor Medeniyetin pis kokulu çöplüğünden... Kafası bulanık, gözü kanlı Laftan anlamaz, lafında ısrarcı Soluk yüzünde iki çukur bakışı Ayakta zor durur yine de kararlı Sebebi yok, belindedir kör bıçağı... Elinde sigarası yumulduğu ilacı, Dumanı kıvrılıpta yükselen kırbacı, Parmağında yüzük kuru bir kafatası, Kendinden vazgeçmiş... Soracak Arka sokaklarda biriken hesabı... Bu şehrin iki yüzü var! Biri parlak ışıklardan kibirli kuleler.. Diğeri loş karanlıkta başıboş harabeler.. Anladım.. Bedenim olacak bu şehrin kefareti! Çırpınma boşuna, harabeler seni seçti... 14 Temmuz 2011 |