7
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1379
Okunma
sunturlu hüzünlere sarmalanmış
iç kanırtan bir sevdaydın sen
kan süzüldü tırnaklarımdan
tutunabilmak için sana
hem benim
hem de senin
boğazında düğümlendi
gizlemeye çalıştığımız yamalar gibi
hırpani acılar
ve geniz yakan hıçkırık
ama şuna inanmalısın ki
mavi sularında huzmeler emziren şehir
Yeni Camii merdivenlerine müdavim
bir güvercin yavrusu gagasındaki
buğday tanesi kadar
hatta o buğday tanesi içinde
bir un zerreciği kadar
kırılmadım sana hiç
ve
kutsadım seni
un kadar
somun kadar
dedim ya
bir sevdaydın sen
iç kanırtan
Ömer Meşe