Dostlarımızın bize gösterdiği sevgiyi abartmamız, duyduğumuz minnetten değil, takdire ve sevilmeye ne kadar layık olduğumuzu herkese göstermek içindir. LA ROCHEFAUCAULD
Paylaş
bana dairlerin eksilmesin hiç baharın sele kapılırım endişesine aldırmadan sen yağmurlarla donat nisanlarımı tüm denklemleri bir kenara koyup sen sanmalarımı sanrılarımı gerçeğe taşı aşina olduğum tavırlarınla
bana yönelişin olmasın boş yere sen yanıma geldiğinde susmalı deli dalgalar sen canıma yanaştığında tüm limanlar istifalarını vermeli ki rotalar gözlerimizde buluşmalı ay geceyle sevişirken hakkımız müstahaktır ’’daha fazla’’da
bana ışınlayacağın sözcükler aşk(ımız)a hizmet etmeli tümce tümce hecehece doyurmalı ruhumu dudakların her şey bizim için amadeyken her şey bizken başka söz dile düşmemeli
bana sarılışın katıksızlığı doğurmalı ve hislerim konuştuğunda bir senin yakınlığında kendimi huzurla hissetmeliyim bir senin sıcak soluğunla tat katmalıyım hayatıma
.............................. Mehmet Selim ÇİÇEK 7 Temmuz 2011,,,13.14 Mardin
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
-bana dairlerin- şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
-bana dairlerin- şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
_______________________________________bir senin sıcak soluğunla _____________________________-tat katmalıyım hayatıma Ne kadar içten sesleniş bu şair... Kutlarım... Saygılar sevgiler...
güzel şiirdi.tebrikler. Kaynak:http://www.siirkolik.com
Şiirlere ilham veren nedir? Bir vefasızlık mı, bir sitem mi, çekip giden bir ahu gözlü güzel mi? Sadece bunlar mı? Yoksa şairin kalbini harekete geçiren başka sırlar mı var? Bence bu noktada çok da determinist yaklaşımlar sergilememek lazım. Zira şairlik, özünde mantıksızdır. Evet, düpedüz mantıksızlık! Şairin bulunduğu şartlar kadar, yazdıkları da mantıksızlık arz eder. Bazen şairi, kendisini aptalca hüzünlere mahkûm etmiş şartlarda görürsünüz. Bazen de, bir hamlede kapısını açabileceği anahtarları bir asır çeviremez. Çevirmek istemez. Sanki hüznünü sever. Böyle garip de yanları vardır. Hem bir yönüyle mazoşisttir. Acı çekmeyi aruz eder. Acıyı kendisine çektireni de sever. Sanki şair, şiirinde bahsi geçen güzele değil de, o güzel vesilesiyle dile gelen mısralara âşıktır. Onu kaybettiği an, bir başkasını bulur. Ona kavuşursa, başkasını amaçlar... Bu böyle sürer gider.
Kavuşmak şairin ölümü gibidir. İyi şairler kavuşmamayı ya yeğlerler veyahut da ayrılığa kendilerini (kendilerinden menkul nedenlerle) bir ömür mahkûm ederler. Sabit hüzünler çekmek hoşlarına gider. Ezilmişlik psikolojisidir onları dile getiren, resmeden, ifade eden. Kendisine rağmen, kendi fedakârlıklarına rağmen başına getirilenler düpedüz haksızlıktır ve karşılığını çok başka bir yolla; veciz sitemlerle bulmalıdır. Ah, ne garip şey, şu şairlik! Şair dediğiniz bana göre, birazcık da ruh hastasıdır. Düşünsenize, fikirlerini belli hece sayılarında, belli sonlarla, belli ahenklerle aktarmaya kendini mahkûm edene akıllı denilebilir mi? Biz ki, yürüdüğü kaldırımın taşlarını sayanlara deli diyoruz, delilikle suçluyoruz. Konuştuğu veya yazdığı kelimeleri sayanları (hatta hecelerine kadar) nasıl akıllılıkla donanmış olarak kabul edebiliriz?
Ama siz benim sözlerime bakmayın. Delilikle dâhilik arasında ince bir çizgi var. Bazen birisinden diğerine geçişler olur. Zaten dâhilik de beklenmeyen şartların meyvesidir, tıpkı delilik gibi... Beklenmeyen şartların zuhurunda meydana gelen böyle işler delilik ve dâhilik arasında gelir, gider. Yağma yok, biz yine de şairlerimizi birazcık delilikle suçlayacağız. Kendi acılarını sembollerle ve uyumlu kelimelerle aktarmaya kendilerini mahkûm ettikleri için. Bazen bir uygun kelimeyi bulabilmeye yıllarını harcadıkları için. Bir hikâyede olduğu gibi 'Safiye'yi kafiyeye feda ettikleri' için. Böyle şeyler için şairlerimizi her vakit suçlayacağız. Ama suçlarken onları kerih görmüyoruz. Yalnızca bunu çok nedenli yapmadıklarını düşünüyoruz. Biz nesir müptelaları, adeta onları suçlayarak kendimizi temize çıkarıyoruz. Bizim kabahatimiz, bize göre, normal olmaktır. Düşüncelerimizi normal bir ahenkle fazlasını aramadan aktarmaya çalışmaktır.
_____________________________-tat katmalıyım hayatıma
Ne kadar içten sesleniş bu şair...
Kutlarım...
Saygılar sevgiler...