Ruhuna Yetiş...
" daha çok büyüyeceksin, o kadar çok ki küçülene kadar "
her acı yoğuracak seni kendi kıvamında demlenip pişeceksin kim bilir hangi fırında tadı farklı olacak pişen her ekmeğin kokuları farklı ve müstesna... " her ayrılık yeni bir başlangıçtır aslında, her başlangışta yeni bir ayrılık " incitmesin seni hiç biri sek sek oynayarak geç üstünden alnındaki çizgiyi... “ ruh’unu özgür bırak, bırak ki bir ruh’un olsun”... sonra hızlandır bedenini ruhun bedene konsun... ahad karacan... |
Beden yaşamayı bıraktığında ölümün gerçekleştiği düşünülmektedir. Oysa asıl ölüm 'ruh'umuzun ölmesi değil midir aslında? Zira ruhumuz, öz o elle tutulmayan, gözle görünmeyen hayata tutunulan ve beden denilen kafeste hapis olan o soyutluk bedenimizin nefes almasını da sağlayan değil midir?
''ruh, hayatın bağrına saplanan hayattır'' demiş bir filozof.
Ve...
''konuş ki onunla,
bedensiz ölmesin senin de ruhun.''
Güzeldi.
İçsel hesaplaşma, hayatı-özü sorgulama, düşünmeye sevk eden dizelerdi.
Kutlarım 'Şair'.
Saygımla...