Asuman...aslında ben bir deliyim hiç biriniz anlayamadınız ne kadar da ip ucu vermiştim oysa alkışlıyorum aklınızı alkış alkış... a benim sivri akıllım hiç adamdan bulut olur mu ? hem de mavi ben oldum sen de inandın... hiç adam yağmur olup yağar mı ? eskaza ayağım kırılmaz mı sert bir zemine düşersem... çimene düşsem neyse bir bilek burkulmasıyla atlatırım... kelebeğin kanadında renkmişim güya pöh.. ulan kelebek beni nasıl taşısın incecik kanatlarında hem niye taşısın ki üç günlük ömründe hamal mı bu ? ya ben... o kadar insafsız mıyım ? aşıkken ona... belki de taşır niçin olmasın? anlatayım; fuat tam yanımdaydı onu gördüğümde koğuştan delidaşımdır fuat siz tanımazsınız ilk defa hastahanenin bahçesinde görmüştüm asuman’ı izmarit bulmuştu fuat yerde çok içilmemiş fuat’ın bir de çakmağı var biliyormusunuz? yaaa... bir gün hastahaneyi yakacağız sonrada kaçacağız... kih..kih..kih.. çakmağı çorabında sakladığını asla söylemem boşuna yorulmayın... neyse ne kadar da güzeldi asuman kırmızı elbisesiyle siyah benekli çingenem benim... "cigarayı yaktım tam onu gördüm o an baharla beraber gelmişti adını koydum asuman"... (bakın bende istesem sizin gibi kafiyeli yazabiliyorum şiiri) göz göze geldik asuman’la kocaman iri gözleri vardı tam kanatlarında kanatta da göz olurmuş ben ilk defa onda gördüm bakıştık bakıştık... seni seviyorum kız dedim aşığım ben sana o iki kere kanat çırptı anlaştık... istetecektim babasından yüzük takacaktık sonra sonra fuat hamle yaptı cigaraya asuman çok korktu... birden gözlerini çarpa çarpa kanatlarında uçtuuuu...uçtuuuu... gitti... fuat’a bir şaplak ben doğru asuman’ın ardından deli gibi koştum takip ettim sekizinci psikiatrinin önüne kadar... ah asuman...! demir parmaklıkların ardındaki menekşeye niye kondun? sen orada kaldın ben burada bak yetişmiyorda elim... o çiçekten o yaprağa gözden kayboldu sonra asuman adresini bile alamadım ne telefon ne msn ben asumanı çok sevdim ne olur onu bulun bana... ulan fuat çakmağını kırmazsam adam değilim kaçırttın asuman’ı allahın delisi... oysa biz evlenecektik asuman’la tırtıllarımız olacaktı bir düzine cebimde büyütecektim onları sıcacık asuman beyaz gömleğimin öteki cebinde mutlu olacaktık bir düzine tırtıl asuman ve ben... tam üç gün oldu o gideli... biriniz söyleyin allah aşıkına asuman’ı göreniniz oldu mu? yoksa öldü mü? yok yok bu iş böyle olmayacak ulan fuat ver şu çakmağı bu akşam hastahaneyi yakacağız sonra da buradan kaçacağız gidip asuman’ı bulacağız yoksa... yoksa çıldıracağız... neredesin asumannnnnnnn.............. ahad karacan... |