Dil Ve MerasimDilimin ucunda mayhoş bir tören Göğü yalandan dokuyor son piskoposlar Sahtekar vaizlerin kırmızı perukları İlk fırtınada kor oluyor Hiç olmadığımız cennetlerimize Huriler beyaz sayfalarda hurmalı şiirler sunuyor Zebaniler kapıda Günahsız girilmez Onların ağızları kurumuş kuyu ağızlı Aromasız lügat terapisi ceplerinde İnanç tornası iş başında Gerçekler kaplumbağanın kabuğunun altında Hicri takvim vardiyası yorulmadan çalışıyor Kutsal sayfa Kutsal dağ Kutsal beden Kutsal penis Kutsal döl Kalıtsal spekülasyonlar Şimdi bir milyon cümle işsiz Bir milyon harf sözcüğünü arıyor Bir milyon duygu ölmek için sırada bekliyor Bir milyon duygu doğmak için alfabeye baskıda Oysa küçük enkazcılar şimdi kocaman adam oldu Korku putu ulu şef Beş paralık manifestolar mumyası görev peşinde Kleo’nun kakülü odamdaki müzede Brutus karşımda sırıtıyor Kapı çalıyor Julius Fonda aztek milli marşı Bütün düşler takiye vaktinde Bildiğim her şey çekirdeğine üşüşüyor Magma tabakam damar arıyor Dilimin üstünde gırtlağım dilsizliğim fos bir katman Bitmeyecek Bitmeyecek bu tören... Oktay Coşar |