Şairin "Düş"üşü
Gözlerimi dikiz aynasında yıkadım.
Di’li geçmiş, Konuşamamış, Eski ve suskun bir aşk yaşadım. Bir kalabalık yaşıyordu içimde. İlk kez tekilleşmişti belki de, Bu beklentili acı sahnesi birleşiminde. Ben itiraf edilmemiş suçlarımı Arka koltukta sakladım. Onlar yaralı kurtuldular. Sense kargaşayı izleyen meraklı kalabalıktaydın. Aforoz edilirken benim hayatım, Annen oturup ilahiler okudu baş ucumda. Dua melekleri döküldü,ayin seslerinin yanına. Tümden bir karmayı yasak meyve yaptılar. Bir kurt geldi ve bozdu bekaretini. Suçlu ne kurt seçildi,ne de o kırmızı elma. Günahkar olan elmayı yiyendi bu defa, Suçu üstlenmek amacıyla. Atıldı dünyaya. Demek ki üstlendik suçu biz de, Doğmadan önce. Ki yaşıyoruz onların cezaevinin olduğu Aynı yeryüzünde. İtiraf edilmemiş bir günahım daha var. Ben annemi dinlemedim. "Dokunma,kırarsın!" dedi. Kırıldım. "Dokunma,yanarsın!"dedi. ...... Ellerim kağıttan atıldı dün gece. Tıpkı benim cennetten kovulduğum gibi, Doğmadan önce. Şairlikten kovuldum senin teninde. Şiirseyemiyorum artık, Acı yokken cebimde. Sinem SAL |
Tıpkı benim cennetten kovulduğum gibi,
Doğmadan önce.
Şairlikten kovuldum senin teninde.
Şiirseyemiyorum artık,
Acı yokken cebimde.
hadi vur.......