7
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1750
Okunma

Bu gece hüzünlüyüm, elindeyim kederin
Bir hicranın çanları çalıyor gökkubbede
Karanlıklar, gecenin, giydirdiği pelerin
Koşarak giriyorum, çile denen mabede
Aklımın gerisinde, karanlık sokaklar var
Lambaları hep sönmüş kenardaki evlerin
Bedenimde sadece kangıren bacaklar var
Artık omuzlarında, gidiyorum devlerin
Devlerle yaşıyorum, uzak bir mağarada
Onlarla büyüyorum, onlarla uyuyorum
Hayâlî bir Kuşcenneti saklı imiş burada
Azap kuşu ötüyor; sesini duyuyorum
Gözpınarımdan içen, âşık dağ perileri
Zehirlenip öldüler, aşk şarabı kusarak
Gece götürüp gömdüm gidip biraz ileri
Güneş doğana kadar, ağladım susarak
Artık istemiyorum, ne peri ne de Leylâ
Devlerle gidiyorum, ben hayâl ülkesine
Şiirlerim etmesin peşimden hiç vâveylâ
Asla dönmeyeceğim aşkın boş tekkesine
Mutlu etmiyor beni, dünyada çoluk çocuk
Hakikat güneşimin, önünde toprak perde
Mutlu etmiyor beni, dünyada inci boncuk
Alıp saçtım hepsini, bakın herbiri nerde?
Naşımı devler gömsün, bir Alıç gölgesine
Hep rüzgârlar okusun rûhuma fâtihalar
Alın yazımı yazdım, şiirin imgesine
Birgün kara yasımı tutacak loş tenhalar
Soner ÇAĞATAY 17:24 / 29 Haziran 2011 / Wuppertal / Almanya
Not: Alıç, dikenli bir ağaçtır
5.0
100% (7)