SESSİZLİKNe bir dosttur aranan, ne de o çaresizlik, Gönüle kor düşürür, kavurur kimsesizlik. Aranır ve beklenir, müdavim fırtınada, Ruhlara tedavidir, can’a düşer sessizlik. Işıklar koşar adım karanlığa girerken, En hüzünlü şarkılar kuş diline düşerken, Mehtaplı bir gecede, yıldızlar gülümserken, Bağdaş kurar oturur, gönle düşer sessizlik. Diner sanırsın belki, beyindeki fırtına, Hafif ürperti basar, yel dokunur sırtına, Muhasebeler başlar, mazi çıkar karşına, Kan bile başka akar, kalbe düşer sessizlik. Uzaktan bir çekirge, Ağustos sıcağında, Bir mutluluk haykırır, gecenin kucağında, Hüzün hükmeder kalbin kıyı ve bucağında, Damlalar köze doğru, göze düşer sessizlik… Siluet bir dağ resmi karanlığı belgeler, Şahsiyetler silinir, kaybolurken gölgeler, Bu huzuru bozamaz, akla gelen kimseler, Gönül huzuru bulur, öze düşer sessizlik. Çok tatlı bir su sesi, ruhları kandırırken, Ayak parmağın üşür, aşk seni yandırırken, Çıplak olan ayağın, varlığın andırırken, Ellerin çamur olur, suya düşer sessizlik. Tılsım birden bozulur, göz dönmüşken sağnağa, Kaptırmışken gönül’ü, bitmeyen yalnızlığa, Bu sessizliği bozar, edepsiz bir kurbağa, Tan ağarır gecede, şafak söker sessizlik… 02.09.2007 Necati ŞİMŞEK Ankara |