Kelaynak
sonbaharda çatlamıştı çevreleyen kabuğu
çıktığı yuvayı beğenmedi beğenmedi yosun tutmuş sözleri çirkindi suda yansıyan gözlerin dili sazlıkları maske yaptı saklandı beyaz kanatlı prensi bekledi her gökkuşağı dalgalanışta somurttu köşe bucak kaçtı farkedilmedi hiç sandı oysa ki farkındaydı farkının çarkı yıkımış barkının suları kurumuş göllerin çölleşmiş toprağın kurumuş incirin kartalın şahinin av köpeğinin namlunun paslı zincirin farkındaydı avcı gözündeki açlığın doyumsuzluğun farkındaydı farkında.. kaçtı suları asi akan ırmağa kaçırılmadı kaçkındı terkedilmişliğin sancıları gizliydi henüz tüylenmemiş kanatlarında itilmişliğin acıları saklıydı çilli yüzün hatlarında bir uçabilse sevisizlerin diyarından öteye bir çırpabilse rüzgara karşı munzur eteklerine konabilse fıratın sularına dalabilse yedi renk dört iklim aşabilse göçürülmüşlüğüne çare bulabilse dinginleşecekti yüreğinin çırpınışı yankı bulunca.. denedi ve durdu sesini kaybetti ne bülbül gibi öttü ne de kaz gibi korkuttu bekledi bekledi kırk mevsim güneye rüzgarlanmak sarıp sarmalanmak yanıp yakılmak türküleşmek tütsülenmeden tastamam denedi denenmiş ne varsa tüm kuşlar kanat kanat terkediyordu ovayı ona öğretmemişlerdi uçmayı böylesine uzak öylesine yasak olanı tatmayı tattırılmayı ertelemişti karartılmış bir günün akşamı asi üzerinde uçuşan şaşkın bir çift kanat gördü sonra koca bir gövde ve alımlı bir gaga şahin sandı korktu büzüldü asırlık taş köprünün altında süzüldü bekledi beklentide bu gelen ne şahin gibi sabırsız ne kartal gibi yırtıcıydı belli ki sürüden kovulmuş nesli tükenmiş adı kaybolmuş şanı solmuş gagası düşmüş saçı yolunmuş bir kuştu kuş nehir kenarına kondu.. suya daldı..yıkandı.. kendisini seyretti durgun suda hayran vede ayran gönüllü ihtiyar ve hasta gözlerle bakındı halinden yakındı ıkındı sıkıldı sürüden kopmuş süngüsü düşmüş zamansız göçmüştü sığıntıydı sığ nehirlerde sığınmacıydı gönüllerde sığırtmaç olmamıştı hiç tam uçacaktı ki umuda doğru umutsuz çirkin ördek heyecanla vak dedi vak-vag dedi umarsız gitme! kaybettiği sesini bulmuştu dur bekle! kelaynak kaşıdı kelini şaşırdı, şaşkın şaşı dört köşe! Volkan Kemal 4 Ekim 2010 |
:) Sevgiler Sayın Yazarım.