42
Yorum
16
Beğeni
0,0
Puan
3895
Okunma
vakit yalnızlık yarısı
depreşir yine yediveren sancılar
bereket fışkırır hüznün her beresinden
dimağ irkilir
‘’keşke’’leri ‘’acaba?’’ lar kovalar
sarkıverir çığlıklar
nedamet köşkünün penceresinden
ardınsıra söner umut şavkları
her kelam, bir kürek ölüm atar geceye
gözler gam çanağı
gözler karnı burnunda birer bulut
her feryat, ur topu gibi hicran doğurur
eller yaş ebesi , eller kedersavar
dudaklar siper olur her bir heceye
kör olur umut
gerçeğin yüzüne çarpar kapılar
sırça köşk bedeninde temel sarsılır
kıvrılır bir köşeye, saadet uyur
öfkeyle kalkan sütunlar
sus/la oturur
hey!/el/an !
döker camındaki bütün sırları
sille tokat girişir dört duvar maziye
utanç, yerin kulağından duyulur
ve aşk … sere serpe serilir yere
ziyaretin adı : ‘’giz/li taziye !’’
sanı: ‘’yas’’ olur !
21/6/’11