HANCIHaydi yürü dediler de, çıktım yola, Yoruldun dediler, baktım sağa sola, Zamanlar sel oldu aktı, verdim mola, Dedim hancıya, bir akşam kalayım. Gösterdim hancıya, ağrıyan kolumu, Yorgundum, yolun kızıl akşamında, Yolum uzundu, anladı yorulduğumu, Haydi buyur dedi, girdiğim hanında. Taştan değildi, girdiğim hanın yapısı, Gök kubbedendi, o üstündeki çatısı, Sordum ne zaman açılır buranın kapısı, Günü gelince dedi, görünmeden hancı. Dedim, şöyle geç karşıma, otur hancı, Dedim, han neden üstü açık iki kapılı, Benimki dört duvar, üstü beton yapılı, Seninki han değil dedi, bir ses uzaktan. Hancı dedim, kapında duran at benim, Biri getirdi , al bin dedi az önce demin, Dedim ne olacak bu halimiz söyle hancı, Sen yolcu ben yolcu söyle ya bura kimin. Gözlerime, gaflet uykusu çöktü birden, Uzansam, belki de kalkamazdım yerden, Düşündüm hancı, benden çok konuşkan, Dedim, haydi anlat hayatı bana yeniden. Dedim bir nefeslik daha zaman versana, Yarın gideceğim yol, diken uzun yokuş, Uykusuz kalan gözler, ağır geliyor bana, Alıp götürmesin ruhumu, erkenden kuş. İşte böyle, onun için buradayım hancı, Bir gecelik olsun kalsın, şu garip yabancı, Yarın, yarın ne olacağı hiç belli olmaz, Az soluk ver, bu garibin olsun kazancı. Yorgunum var git deme, gece çok yakın, Yerim yok deme, bana ey hancı sakın, Bana, bir solukluk olsun zaman bırakın, Şu aciz kul, hanında nefes alsın biraz. Kapat kapıları, korkuyorum ben hancı, Kapı çalınır diye, yüreğim ağzımda saten, Varsa çorban kat getir, yesin bu yabancı, Yürek yorgun, sırtımdaki yük ağır seten. Geri dönüşü yok, gittiğim bu ırak yolun, Hemen çekip gitmemi, isteme erkenden, Biraz daha soluk alayım, o an gelmeden, Kapın çalınıp da, o burada’ mı denmeden. Bir sessizlik çöktü, durdu soluk birden, Dedi "o görünmeyen", ne gelir ki elimden, İnsanlar ölür dirilir “dedi ses” bir yerden, Duası kabul olunan, arınır “dedi”kirinden.. a.yüksel şanlı er |
Geri dönüşü yok, gittiğim bu ırak yolun,
Hemen çekip gitmemi, isteme erkenden,
Biraz daha soluk alayım, o an gelmeden,
Kapın çalınıp da, o burada’ mı denmeden....tebrikler Hasan Öztürk