Meleklerin de mızraklarımeleklerin de mızrakları vardır cennetin de kurbanları şeytan yanmışları melek körleri savurur meydanlarda kıyamet meydanlarda ! onlar kanlı ovaları toz duman ederler atlarıyla vuruldukları sırtlarından terledikleri koştukları görülür her günbatımında o ovalar ve o dağlar cennet ve cehennem olurlar biri ışık saçar öyle bir saçar ki artık görmeyen gözlerin yaşlarıyla ıslanır toprak biri yanar alev alev her kıyamette feryat vardır ateşler harlandıkça daha da işitilir binlerce cennet vardır binlerce cehennem ondan her günbatımı yanmış, ve rengini kaybetmiş suratlarla çevrilir meleklerin de mızrakları vardır cennetin de kurbanları şeytan yanmışları melek körleri döndürür durur kanlı bıçaklarının sivri uçlarında meleklerinde mızrakları vardır cennetin de kurbanları şeytan yanmışların melek körlerin rüyalarına girer durur buzlu kış günlerinde bile terledikleri hıçkırıklarla uyandıkları görülür kurban her zaman kurbandır köle her zaman köle ondan o kabuslar bitmez sürer gece gündüz cennetin de parmaklıkları vardır cehennemin kuyuları gibi dokunan hep tutunur şakacı şeytanlar bazen ip sallar ve melekler kanatlarını gösterir durur yaz günlerinde , sıcak yaz günlerinde ! sarhoş biter adamlar, serin kuyuların rehavetinde son bulurlar cennetin camekanlarında kafatasları şeytanın boynunda asılmış kemikleri görülür at sırtında dörtnala koşarken sesleri duyulur meleklerinde gözlerinin ardında şeytan vardır kanlı bir aşk, zorlu bir hedef, sevgi zehirdir, zehir ! ondan, her akşam bakışların intiharı seyredilir hep aynı senaryo, ama sıkmaz melek ve şeytan , çok iyi bilir her bakış farklıdır, her yara ayrı kanar ömürler tüketilir kadeh kadeh ve yenisi başlar kupalar kırılır, yenisi getirilir avuçlarına, cihanın avuçlarına ! şeytanın parmaklarına, meleğin dudaklarına usulca bırakılır meleklerin de mızrakları vardır cennetin de kurbanları şeytan yanmışları melek körleri sallar durur feleğin yörüngesinde Zeynep Ekmekçi |
kutlarım gönülden.