YAZLIK...
Eviçlerime sevinçlerimin bir kaç labirenti sonrasıyla tutunan kualasıdır
apışlarımda alışkanlığımın sürüngen tabiyatıyla neşelenişim büyük maveralar büyük meydanlar geçirmişsem bile hepsi gibi biçimlidir yani bir çoraklanmanın uzak tıkırtısı bağırmıyorsam bir içimde böyle tezgahını yeni açan şehrin kaygısına bildiğim bir şey yoktur gibi saklanmak tuhaf bir eziyetin tadına varmaktan vebalıyım nefes almak suçudan... bir pazar ve yetin günlerinin ardından ağlıyışı diğerleri gibi nasıldan solungaçlı nefes alamaz artık bir pazartesi gibidir uğrak ama luzumsuz ağzımın yarım tenhasıyla okunacak küfürle kovalıyorum yazık yazık bu dünya bana kondurmuyor bir zahmeti ele avuca sığmaz yaşamak sancıyla sanrısını iyi bir şeyler olmalı... iyi tabiatlı kuşlara ne oldu iyi sularda yüzen denizinaltlarına içimizi denize çıkaran mağmalara mağralara saklanmak için yazılan duvarlarına çağ diye atlanmak için yeniden okunuşlara dokunuşlara resmeyleyişlerine bir avcının bir avucun bir ava dokunuşundan monalısa ya kadar sarsılan tefekküre... miracın zarif sakarlıkları ilk adımları bile yaklaşmıyor gökyüzüne nasıldık ve ne güzel yalnız ve sakardık bir zamanların tevekkülüyle şımarıksıksız zifiri...ve yazlık bilmem ki orda mı bir hata yaptık arka arkaya yoksa anlamamalımıydık bir çöl bir labirent hastalığına yakalanmışken sorunsuz istemekle sorunlu sezmek arasında ki tesadüfü mü ? incittik ki kaldırımı üst geçiti prezarvetifi ve cep telonunu icat ettik pek teknolojik nasipsizliğimizle lanetli arabulucusu gibiydik ruhçu ve sever teni hiç uyanmadık. ki hiç bir tanrı sevmezdi zaten anti agingi ... arada bir Ramazansa hep gelir...ve tatil ...mübarektir. |
tebrikler...