darmadağın
aramayın beni
orada şurada burada çocukluğumu yitirdiğim sokaklar boş ne simitçi geçer olmuş ne salepçi hacı musa nın gülyağı kokulu sakalı savruluyor rüzgarda... ne arnavut kaldırımları kalmış atılmadık nede yorginin meyhanesi satılmadık artık midye kabuklarıyla oynamıyor mahallenin veletleri nede lastik top peşinde koşturuyor günboyu tüm yüzler boğazından asılmış tüyleri yolunmuş ördek gibi ürkek ve kirli sarı tüm sesler metalik kristal kırması ne çamurları kalmış yolların ne fayton arabalarına takılan çocuk sesleri bu şehir sokak sokak teslim alınmış sessizlik kulelerine asılmış çarmıha gerilmiş ellerinden dilleri yolunmuş dibinden anlaşılmaz sesler çıkarıyor radyolar ekranlar kan kusuyor vitrinler yağlı bir ışıkla yıkanmış ne kestane kavuran kalmış sinema önlerinde ne barbut atan yumurta topuklar köşebaşlarını tutmuş umarsız bir ezgi ud tambur susmuş kuduz köpekler vurgun yemiş kara kedilerin kuyruğu teneke sesli baykuşlar kaçırmış yaralı gecelerin uykusunu terkedilmiş sokaklar verem tükürür sağılmış varoşlar sığınma evleri üşümüş suratsızlar selam durur silahlar çatılmış coplar satılmış çorbaya su katılmış tutukevler tutulmuş zincirlikuyu tabutluk asfatların sırtı yolunmuş derileri dökülür cüzzamlıların mansurlaşır ceylanlar aradıklarım aralamaz kapılarını pencereler kara perde gözler isli gökyüzünde akbabalar gezinir mavi mora dönüşür ufkum kararır canıma tak der çeker giderim çekilirim kendi darıma darmadağın Volkan Kemal Ocak 2011 |
öyle bir şeyki zaman
teslim olursak içimizden
yıkılır kırılırılırız
belkemiğinden..
sevgilerle dost....