sevda-ı hüsran
bir garip sevdaydı bizimkisi,
hani kanatları kırık olur ya, o misaldi bizimkisi, eski bir tablo gibi ne ateşi kalmış sevdanın ne bir tutam rengi bomboş dört gözden başka bir de martıların eski mırıltıları dalagaları kundak yapıp üstümüze bilmediğimiz yerlere gecenin vakti bilinmez esrar kokan köşe başları bizim aşk-ı hüsran...! |