42
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
2252
Okunma

Dal oldum da kırıldım, bağımdan koparıldığımdan
Bal özüne, özümü ve sözümü kattım
Çekilenler ayrıldı mı peki, kahırdan?
El açıp da, yüz de sürdüm
Bilindi mi ki; çiçekten gelen o güzelim bahar
Karadut da bile can, sevda var
Dokundukça çıkmazcasına yüreğinin, derinliğince de kanar
Ah; sevdaları da niye yakarsın, sen Gülizar ah!
Rüzgârın da bile, kor var...
Tutup da; el sıcaklığınca, ısıtmazsın yüreğimi
Jandarmalar mı sardı, yıkılan belleğimi
Suçum da ne?
Bilinenlerin saf örtüsü neden, yok olur bilinmezlerin elinde?
Kabrime gelsen de ne, gelmesen de
Sana da, bana da, ilaç mı ki sanki?
İçimde dönen, bunca kurt da ne?
Hadi istersen, düşüşte pişte gör içime
Sen bahtımızı, kazma kürekle deşmedin mi?
Çukurunda niye, debelendiğini sanırsın?
Yolun mesafesine hiç emeksiz, sen düşmedin mi?
Elinde urgan, boğazda gülünü mü ararsın?
Yetsin artık hainlikleri, sevgi diye sanmaların
Başımıza çömeldiğini görmez misin, leşte kargalar
Artık ne beni, ne eli, onca yalanlar ırgalar
Dön, artık geriye
Bakma sakın, geçmişimizde ki maziye
Senin yaşanmamışlıklarındır/ bil ki, o sen de değilsin bile
Kışt, koy da git ileriye!
"Ey gelecekte ki mutlu yaşantıma;
Kapkara saplı hançeriyle, tüm kalleşliğini sunan kadın
Yoksa sen;
O karanlık geceler de, içime giz de sızan bir şeytan mısın"
Söyle bakayım;
Neydi ki, senin o göbek adın?
Sanma ki;
Dilim ve damağım da, vardır senin tadın
Ne de kaldı, o karanlıkta ki yaşantım
Ömür boyu da, senden kurtulmak istemiştim ama, kurtulamamıştım
Çok şükür ki, bir hayat varmış
En nihayet geç de olsa, anladım
Şimdi buldu işte tadını, en sonunda yaşantım...
Sönmeyecek bu yürek, toprak olup da doğuracak
Gülecek
Belki de, yine ağlayacak
Ama bil ki, benden çok hayatlar fışkıracak...
(12.06.2011)AZAP...
5.0
100% (30)