Sevdiğim tek kadındı o kadın
O şimdi uzakta,
Yalnız bir kadın; Mezar taşı gibi soğuk bedeni, Çocuğuna hasret, çaresiz. Ben ise üşüyorum, sevgisiz. Sevdiğim tek kadın, o kadın!.. Ben onun, Sıpası, yaramazı, körolasısı. Eşşekoğlu eşşeği, şımarığı. Ne güzeldi oysa, Ellerinden şefkatini hissetmek... Aklıma geldi birden, Yırtık, eski bir eşarbı, Biraz da boyalı ayakkabısı vardı. Eşarbın arasından ağarmış saçları... Dilinde tatlı mı tatlı sözleri eskimezdi... Günden güne beslerdi beni, öğretirdi, En büyük öğretmendi o. Çok özledim... Çok özledim, Nefes nefese kaldığım da, Eve koşup, kapıyı çaldığımda, Açılan kapıda onu görmeyi. Bir bardak su... Bir bardak su demeyi. Derken; Günler geçti, hayat devam etti, Bozmadı hükmünü, Kaderin hükmü yerine geldi. Gecenin bir vakti, kuş uçmaz, kervan geçmez, Telefon çaldı, ağlamaklı bir ses... Oğlum diyordu bana. Sevdiğim dedim, sessizce, Rahatsızlanmış, hastaymış, söylememişler bana. Gözlerim doldu, onun gözyaşlarını hatırladım, Bizi büyütürken akıttığı gözyaşlarını. Yanına geliyorum kadınım, sevdiğim. Özledim seni... Nefes nefese geleceğim yanına, Yine eskisi gibi... Eşarp getirdim sana, boyalar getirdim. Bir bardak suyunu içmeye geldim. Canım Annem, kadınım, sevdiğim, Belki kapıyı sen açmayacaksın ama, Benim elimden bir bardak su içer misin ? |
anneye "kadınım" demek...ilk defa duydum, garibime gitmedi değil...