Denizin dalgası oynuyor onunla sanki... Yılların ağlatamadığı nasırlı yürek Bırakıyor sahipsiz bir sal misali gözyaşlarını Ve akıp giden bu yaşların hesabını bilen yok… -----------------------------------------------------
Bilinçsizce yüzmek nedir bilmeyen, Anlayamaz bu yalnızlıktaki paniği… Bir soluklanmak için durup da Bakınca kıyıya… Uzaklığın ürkütücü paniği sarar da benliği, Ürker balıktan, havadan, sudan! Döner geri korkuyu dalından atmaya çalışıp… Dalga güler, “Kolay mı beni yenmek!” der gibi… Bir bakar kıyı yaklaşır gibi Bir bakar ki yokluklarda… Ne tatlı ki şu can… O kollar bu kadar güçlü müymüş! Batmadan güneş, Nefes nefese bir kadın, Denize daldığı yerden çok uzak bir yerlerden Çıkar kumsala Tuzlu gözyaşlarına karışan denizin suyunu silerek yüzünden… “Yaşamak ne güzelmiş.” der; Koşar adımlarla Can yoldaşıyla güneşlendiği şemsiyeyi arar; “Ölmüşlerdir meraktan…” diye. Umursamadan ayağına batan taşları Bu sefer de Karadan mücadeleye devam eder. Birden durur, Dünya durur sanki, Taş kesilir bedeni! Görmüştür şemsiyelerini, Görmüştür canda canını Ve görmüştür onun hâlâ sele serpe güneşlendiğini… Adam, yaklaşan ayak sesinden mi, Üzerine sıçrayan kumdan mı Rahatsız olup Açınca gözlerini Saatlerdir yaşam mücadelesi veren sevdiğine bakar “Neden geç kaldın?” der duyarsızca… Kadın eğilir, Havlusunu alır Ve sarılıp kendine Adamın anlamsız bakışlarını geride bırakarak Güneşin battığı yöne doğru gider Çıplak ayakla Ve çırılçıplak ruhuyla.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Erit Yalnızlığını Potanda şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Erit Yalnızlığını Potanda şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Denizin dalgası oynuyor onunla sanki... Yılların ağlatamadığı nasırlı yürek Bırakıyor sahipsiz bir sal misali gözyaşlarını Ve akıp giden bu yaşların hesabını bilen yok… -----------------------------------------------------
Bilinçsizce yüzmek nedir bilmeyen, Anlayamaz bu yalnızlıktaki paniği… Bir soluklanmak için durup da Bakınca kıyıya… Uzaklığın ürkütücü paniği sarar da benliği, Ürker balıktan, havadan, sudan! Döner geri korkuyu dalından atmaya çalışıp… Dalga güler, “Kolay mı beni yenmek!” der gibi… Bir bakar kıyı yaklaşır gibi Bir bakar ki yokluklarda… Ne tatlı ki şu can… O kollar bu kadar güçlü müymüş! Batmadan güneş, Nefes nefese bir kadın, Denize daldığı yerden çok uzak bir yerlerden Çıkar kumsala Tuzlu gözyaşlarına karışan denizin suyunu silerek yüzünden… “Yaşamak ne güzelmiş.” der; Koşar adımlarla Can yoldaşıyla güneşlendiği şemsiyeyi arar; “Ölmüşlerdir meraktan…” diye. Umursamadan ayağına batan taşları Bu sefer de Karadan mücadeleye devam eder. Birden durur, Dünya durur sanki, Taş kesilir bedeni! Görmüştür şemsiyelerini, Görmüştür canda canını Ve görmüştür onun hâlâ sele serpe güneşlendiğini… Adam, yaklaşan ayak sesinden mi, Üzerine sıçrayan kumdan mı Rahatsız olup Açınca gözlerini Saatlerdir yaşam mücadelesi veren sevdiğine bakar “Neden geç kaldın?” der duyarsızca… Kadın eğilir, Havlusunu alır Ve sarılıp kendine Adamın anlamsız bakışlarını geride bırakarak Güneşin battığı yöne doğru gider Çıplak ayakla Ve çırılçıplak ruhuyla.
SERAP DEMİRTÜRK
Güzel dizeler okuduk şairemizin kaleminden şiirinizi kutluyorum.Yunus diyarından selamlar.