ERZURUM YANIĞIDIR YÜREĞİMAğaç çıplaklığında uryan dünya bozarık otlar istilasında toprak bozgun yememiş gibi sırıta dursun hele ay güneş onuda yalayıp çoktan aldı pay tahta kapılarda demir zemberek çıkırtısı uzaktan duyulan bir tokmak esrikliği yıllar öncesinden narası tufeyli yüklü külhanbeyli yumruk havası bir Kaf Dağı değil ki öksüz Palandöken biçimsiz ve bitimsiz çelişkilerden doğdu şair ölümünden ayak sürüten duygular Yakutuye köşelerinde bekleyişti ıslak gözlerle bir sigara yakmak mahurluğun bezminde çifte vuruştu saçaklardan buzumsu sarkıntılıklar Cumhuriyet caddesi fiyakalı adam soluk benzinde kar izi elinde tesbih bir muratsızlık ertesinde iç çekişim kadar bir içimlikti Erzurum evi kahvesi Çifte mutluluk hayali gibi çifte minare göğe açılan pencere Cağ kebap kokardı eller eller kekik ve nasırlı ateşin dansında yağ cızırtılı habisliğe çanaktı parça parça kesilmeler -yoh gardaş, gelmir... neydim ki üç vakte kalmıştı gelmişsen cannn hoş gelmişsen ve hoş’ gidişin getirdiği didişmeler -aneyyyy neydirsen oralarda he beklirem seni bilmir misen kara izdüşürdüm nefesimle ve kurşunu dondurdum ayazın buz kesiğinde hatta gözyaşıma şiir damlattım gözlerim daha fazla yanmasın diye ama yoksun, Erzurum yok ne Erzurum ne de sen beklirem gelmirsen aneyyy gelmirsen gözümdeki rastık değil bakışlarıma kurşun çektim tetik düşüren sancılı gecelerden sıçrayarak pusatlandım sabahlara oysa ki; çocuğun simit sevdasında haylaz çevirdiği topaç kadar da haytayım bir sokak çocuğu kadarda sensizem sen bilirsen aneyy sen eyi bilirsen üreğim Erzurum yanıği HÜZÜN ŞAİRİ; NİĞMET YILDIZ. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. |