8
Yorum
16
Beğeni
5,0
Puan
1072
Okunma
Hüznün bastırdığı andasın işte
Kabuğun kırılma vakti
Direncin voltaları yok artık
Bitimsiz bir irtifa kaybıdır
Heveslerin kendinden gidişi
Umut bir kuştu
Uçurdum
Gitti ve dönmedi
O da nankörmüş meğer
Gözlerimde ki yerini bilmedi
Sıralı bir gidiş yaşıyorum
Sırasız
Darmadağın
Sancılar içinde
Saklımda bunamış keşkeler
Pişmanlık en yanık türkü
Belkiler berhüdar
Başım bulutlu
Ayaklarım
Suların yandığı yerde
Omzunda tepeleme yük
Yana düşen kollarım
Annesizliğin esiri
Güneşin altın vaktindeyim
Koca çınarım devrildi devrileli
Gecenin iştahı kabarık
Uykumu Bir lokmada yuttu
Zühre nar gibi kızarmış
Samanyolu mavi şişte
Ruhum gurulduyor
Açlık başıma vuracak
Bu gidişle
Kapının tokmağı paslı
Menteşeler küf kokuyor
Eyy hayat neredesin
Baktım
İzinden eser yoktu
Tozlanmış eşikte
Hüzün Şairi: N Y
07 / 05 / 2012
5.0
100% (13)