AŞKINA ÜRYAN
Aşkına üryan eder şimdi us/um Agâhım,
Bir nağme çalar ruh/um, inletiyor segâhım. Yine aklıma düştü zülfü dökük siyahım, Hasretinle yanmakta bir sonsuz uzletteyim. Sevdan gönül kazası, kesersin iflahımı. Çekerim zulmetini, zahmetli bal kahrını. Kırılır yüreğimin penceresi camları, Kesilir şu ömrümün her türlü ahkâmları, Kaşların kemanımdır, yayı yine eğilmiş. Zinhar bakış sitemli, yüreğine yel değmiş, Duruşun uzletlidir, gönlün ferah değilmiş, Öpeyim yüreğini, bin ilaca bedelmiş… Yoğrulmuş iştiyakla, bedenimin sol yanı, Sana iltica eder ömrümün bütün anı, Gönlünde mültecidir kabul eyle cananı. Aşk rengine boyadım kalbimde akan kanı… Haziranın hüznünü taşır yüklü bulutlar, Hasretin narın sıra gözden dökülür yaşlar, Bir selama içimde bahara döner kışlar, Siper olmazsan gönül nerede konar kışlar… Sanma senden uzakta tutulur cazibeye, Fersah, fersah koşarım bir karanlık izbeye, Yokluğun iplik olur hasretini dizmeye, Nefesin bile yeter İremlerde gezmeye… Döne dursun bahtımın feleğinin çarkları, Azat olur ruhumda hasretin firakları, Koparken düşlerimden yokluk iştiyakları, Sana gelirken düşüm tökezler ayakları… Çatlasa dudaklarım kandırmaz deryaları, Eğlendirmez gönlümü bu şehrin Ranaları, Cümle arı bal yapsa tat olmaz dimağları, Gönlümün rezm zamanı, bir derin uzletteyim…. MÜSLÜM TAŞ |