çekecek nefesimiz var daha
inatla tuttuğun
o nefes parçası var ya, bırak onu artık -yani ne olmuş ağzından yadigarsa- nasıl dolu dolu çekiyorsan içine, tertemiz, olduğu gibi savur gitsin leş olmasın ciğerinde, ciğerin de... hayatın hüzün sığınağında daha fazla kalamazsın, -sana dikilen elbiseyi ne kadar iyi taşıdığını görmeli herkes- en kuytuya da gizlensen izin vermez buna hafıza silme uzmanı, -bir bakmışsın, istemsiz olmaz üstelik, göze göz podyumunda kafa tutarsın kendine iyiyim ben senden de yürüyüşüyle- siler sile sile bile bile güle güle si.e si.e zaman... nefesine sakladığını sandığın, gitmiştir çoktan -çeyizinden kurtulan bir gelin gibi- sende bir hafiflik, yılın ilk ekşi eriğiyle kamaşır sanki dilin ve kesin gelir bilmediğin beklemediğin biri ağzında tuzu, dilini kamaştıran eriğin has tadını anlamaya. önce derin, sanki dibi olmayan bir nefes sonra nefese nefes, nefes nefese ve bir nefes üstünde herşeyin değerlerin, değersizliklerin... gizemli yaşam kuyusundan çekecek çok nefesimiz var daha... |
Maviliğe özlemdeyken
Bir nefes suskundu siyahta yaren
Kör kuyulara atılırken umutlar
Bir nefas haykırıyordu lal olmuş yandan