Seslenişgel canım yokluğunu tükürürken lavaboya sarhoşluğunun sebebi şarap değil dudaklarımdan damlayan gel canım saçım sakalım yüzümdeki kir pas ölü resmedilmişim hala diriyken... gel canım uçsuz bucaksız kainat her yerini yokluğuna bürünmüşken cennet cehennem sırat köprüsünde biçare eyleme beni git canım kalbinde birden kanayan sızı farkına bile varmadan hayatın bir yerinde içinden taşan gözlerinden akan yaşlar seni bana sürüklerken git canım geç kalmışlığından uzun yolun ruhuna sıla geri dönüşü yok artık vazife; son bir veda... kal canım salâsı eskimiş bedenin yüreği son kırıntılarında sana yalvarışları; bir an daha... ... (Hoşça Kal) 27.08.2007 Diyarbakır Suat ERSOY |
salâsı eskimiş bedenin
yüreği son kırıntılarında
sana yalvarışları;
bir an daha...
...
TEBRİKLER