YERDE MİSİN?
Şair kuytu ormanda seni aşkla beklerken
Sevginin dünyaya taht kurduğu yerde misin? Gönül vuslat istiyor deme sakın çok erken Sen hasretin her gece durduğu yerde misin? Sokak lambalarında dönerken pervaneler Aşk gözünü kör etmiş görmüyor divaneler Aşığın feryadından yıkılsa meyhaneler Efkârın kadehleri sardığı yerde misin? Canan aklına düşmüş yüreği kara bağlar Hüzünlü kara gözler yar özlemiyle ağlar Yıkılsın iki gönül arasındaki dağlar Ferhat’ın ilk kazmayı vurduğu yerde misin? Ay buluttan süzüldü düş düştü gece serin Şair hala ardında gönlündeki dilberin Kalbimi damla damla yaralarken hançerin Avcının bir ceylanı vurduğu yerde misin? Bu gece yüreğinin kandilleri yandı mı? Hasret yine an be an kapına dayandı mı? Bülbüller sevgilinin nazından usandı mı? Kalemin zincirleri kırdığı yerde misin? En tenha gecelerde yalnızlığı giyen ben Özlem denen yangını sinede gizleyen ben Kızgın çöllerde senin yolunu gözleyen ben Mecnun’un Leyla’sını sorduğu yerde misin? Ey şair düşünürsen cananı böyle her gün Ürkek bir lamba gibi hatırlar seni bir gün Gurbeti mesken tutan can üzgün canan üzgün Hasretin yorgun kalbi yorduğu yerde misin? Gel be kurban olduğum yüzünü dönder bana Hünkâr iskelesinden bir selam gönder bana Coşari aşk kuluyum padişah ne der bana Süleyman’ın Hürrem’i gördüğü yerde misin? 26.05.2011/Samsun İbrahim COŞAR |