Ne hal kaldı, ne de canan derd-i gamımı anladı!Bir nebzede olsa Yüreğimin yangınlarına yetiş gecikme Sinemi dağlayan sancılara geçit vererek ruhumu eritme Elem kalbi yorar Gam kederler içinde zihnimi karalar Vuslat kalbin serencamında aynadır bilmem ki neyi arar Kararlar kaskatı Anlaşılmayan melalim ne kadar acı Ey tecrübeyi kuşanan hal ehli hancı, varlığım ne yabancı Âlem devri sahnede Zahit kim bilir hangi vakitte demde Hüzün mütemadiyen gölgesiyle taht kurdu umut hanemde Ne murat edeyim Dirliğimde gizlediğim inhisardan kime söz edeyim Dilim perişan, kalbim hazan, sinem darboğazlarda hicran Tebessüme susadım Gülen gözlerde muhabbeti hasretiyle aradım Lalezarda ne kadar mahcuptum, gülün kokusuyla ayıldım Sığ bilgilerle olmuyor Aklım muvazene içinde kalbi murakabe ediyor Meşakkatiyle yoruyor, aşk kalbin ikliminde asudeleşiyor Zahir aklın hükmünde Batın inşiraha yabancı olan kalbin neresinde Vuslat kemali yet güzelliğinde gizlenen edebin bendinde Ne olur açma yaramı Sancılar içinde kıvranan sukutu çığlıklarımı Zelil olan betbahlığımı, asliyette mahfuz duran niyazımı Ya Rab senin rızan Kulluğumun bereketsizliği fevkalade ziyan Senden murat ederim acizliğime deva olacak ihsanı şükran Mustafa Cilasun |