Güya KuşlarıKanatlarının ucuyla yazar göklere olmazları. Güya kuşları. Sessizce, uyandırmadan aşk uykusuna dalanları. Çöllerin kumuyla örtünür Güya ormanları. Gizlenir, göstermez solanları. Mor kurdele takar. Güya okulunun çocukları. Müsamerelerde iyi anlatabildikleri için ayrılıkları. Kalem kutularında taşırlar acılarını. Boyunlarında yazgılarını. Kar suyuyla ovar mızraklarının başını. Güya savaşçıları. Usulca dolarlar bellerine güneşin saçlarını. Anılarını öldürünce, bulabilmek için yollarını. Göğsüne resmeder tanrılarını. Kokularının rengiyle söyler şarkılarını. Güya aşıkları. Güle gül vururlar, bir de uğurböceklerini çırparlar. Taşa yağmur döküp, derelere ayak vururlar. Gözlerini rüzgara savururlar. Erken varılacak ve geç kalınacak zaman yoktur. Güya ülkesinde. Orada yaşanmayanlar kadar yaşlanılır. Güya yaşanmışlar yaşanmamış sayılır. Herkes ve herşey asılsızdır. Kanatlarının ucuyla siler göklerden yazdıklarımı. Güya kuşları. |