)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(((-187-)(-)(-)(
………………………………………………………………………………………………………………..
KARINCA Misale bak al hisseden vaz geçme Bir böcektir dağlar söker karınca Ne cazip iş görür her işten seçme Mehengi meydana döker karınca Haznesine erzakını bol yığar Eseri en meşhur esere değer Suya köprü kurar kendini boğar Yaşamak azmine bakar karınca Yolu var yolsuza yol tarif eder Hakkında denilen varmış nider Yeri karıştırır taşılan dider Tarla sürer ekin eker karınca Dünya kuralı söylenir namı Neyle inşa etmiş o muhkem damı Karanlığa ışık saçar göz camı Ocağını erken yakar karınca Merdan’ı punduna getirmiş yenmiş Ne avara durmuş ne de üşenmiş Derin düşündükçe derine inmiş Kazdıkça derinden çıkar karınca Zındanlarda yaşar sanki pek suçlu Kitaplardan özlü tarihten içli Makinadan sağlam insandan güçlü Fabrikadır teker teker karınca Sen seni ben beni bildiğimiz gün Bu örnekten bir pay aldığımız gün Ey sefil Selimi öldüğümüz gün Kabrimize toprak çeker karınca ………………………………… Sefil Selimi-5- (Ahmet Günbulut) ……………………….. 1933-2003. Şarkışla’da doğdu. Asıl adı Ahmet Günbulut’tur. Aşıklık geleneğini yöresindeki aşıklardan öğrendi. Sivaslı Aşık Veli, Aşık Veysel, Ali İzzet gibi aşıklardan etkilendi. Yakın köylerden Kızılcakışla’da bulunan Çoban Mehmet adlı aşığa çıraklık yaptı. Sefil Selimi mahlasını da ondan aldı. 1957’den bu yana şiir yazmaktadır. 1966 yılından başlayarak Konya Aşıklar Bayramına katıldı. Bir süre Hollanda’da yaşayan Sefil Selimi 1972’de yeniden Sivas’a döndü. Alevi bir aileden gelmediği halde Alevi-Bektaşi geleneğinde şiirler yazdığından dolayı kendi çevresinde eleştirildiği oldu. Sefil Selimi’nin yaşamı ve şiirlerine ilişkin Abdullah Satoğlu’nun »Yar Badesi«, (1963), İbrahim Aslanoğlu’nun »Yalınkat«, (1978), Murat Özdemir’in, »Aşık Sefil Selimi’nin Şiirleri Üzerinde Bir İnceleme« (1982), Kültür Bakanlığı’nın, »Kul Yanmasın«, (1989) ve Doğan Kaya’nın »Çobanın Can Pınarı«, (1996) ve son dönem şiirlerinin toplandığı Uğur Kaya’nın hazırladığı »Şiirleri ve Türküleriyle Aşık Sefil Selimi«, (2001) adlı kitapları yayımlandı. Sivas’ta öldü ve Şarkışla’da toprağa verildi. KAYNAK:© BeKa Sitesi ……………………………………………………………………………. )(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(((-187-)(-)(-)( İbret alınması gereken canlı Bir nehir misali akar karınca Ondaki hünerler Hâk’tan ihsanlı Hele çalışması vakar karınca İhtiyaç ne varsa arayıp bulur Kaytaranı yoktur tek yürek olur En iyi fabrika sınıfta kalır Dünyayı yuvaya çeker karınca Ağaçtan,mertekten düverlerinden Yolun ortasından civarlarından Ahşap binaların duvarlarından Betonu,taşları söker karınca Yapmacık değildir işleri doğaç Çok küçüktür amma sanırsın boğaç Eğer kurumuşsa yaşlı bir ağaç Eleyip ağacı yıkar karınca Dedi kodu yapıp söz de getirmez Yaz boyunca bir gün olsun oturmaz Gereksiz şeyleri alıp götürmez Önce bir tadına bakar karınca Çıkarlar her türlü ağaca dala Arkadaşlık eder çiçeğe güle Yağmur öncesinde çıkıpta yola Dizilirmiş teker teker karınca Lüzumsuz karınca gider her yere Engel de tanımaz dağ,tepe,dere Topladığı tohumları her yere Farkına varmadan eker karınca Sadık Dağdeviren Aşık Lüzumsuz |
Arkadaşlık eder çiçeğe güle
Yağmur öncesinde çıkıpta yola
Dizilirmiş teker teker karınca
Lüzumsuz karınca gider her yere
Engel de tanımaz dağ,tepe,dere
Topladığı tohumları her yere
Farkına varmadan eker karınca
Hem merhum şair değerlerimize vefası, hem onlarla aynı konuda sözü olan bir değerli aşık, nasıl Lüzumsuz olabilir ki? Harikaydi yine dizeleri ve de kendisi de çok lüzumludur vatana ve de millete ... Saygı ve sevgiyle şair.