.....GECE AYAZI..............
Gece ayazında parçalanmış
Aynalarda yüreğim, Darmadağın her biri bir yerde Ellerimle topladım, Kesti ellerimi kanıyorlar Kanlar içinde yüreğim, Akbabalar sarmış etrafını Leş sanıyorlar, Bırakıp gitmek benim harcım değil Tutamaz ki kesik kesik ellerim Kanlı yüreğim, Toplasam bir araya Yıkasam Nil sularında Olurmusun eskisi gibi Yıkamaz belki artık seni Hiçbir hüzün, Gece ayazında kırılan aynalarda Parçalanmış yüreğim, Avuçlarım kanıyor , Bu kan senin mi …? Yoksa benim ellerimim mi….? |
boşluk...engel olsa aşarım diyorsun... güçsüz değilsin çünkü ama olmuyor bazen...öyle zamanları bir tek kendi anlıyor insan...diğerlerine saçma geliyor, gereksiz ya da abartılı...."ne olacak ki" diyor herkes...ne olacak ki? ya yeni bir yol bulursun, ya geri dönersin, ne olacak...kolay değil işte o kadar... bazen...hayatın geniş bir tahta gibi... yazıyorsun siliyorsun, çiviler çakıyorsun sonra söküyorsun, kirletip siliyorsun... ama az ya da çok bir iz kalıyor geride ve üzerine ne kadar çizersen çiz, ne kadar yazarsan yaz o lekeler kapanmıyor.. kapansa da sana hatırlatıyorlar kendilerini...
hayır kötümser olmak ya da melankolik takılmak falan değil bu...gerçekçi olmak...polyannacılık oynamamak kendi kendine...evet gerçekler bu ve üstesinden gelmek zorundasın diyor hayat sana...ben adil değilim diyor...acı çekiyorsun belki ama belli etmemeye çalışıyorsun hayata...öyle de yapmalısın zaten... istediğini vermemelisin seni incitene.. incindiğini görmemeli...işte yapabileceğin tek şey bu bazen...işte bir boşluk daha...birine kendini zorla sevdiremezsin, seni sevmiyorsa dönüp gitmen gerekir.. gurur...ama işte o boşlukla verilen mücadelenin zorluğu seni o kadar incitir ki takılıp kalır aklına geçmiş...ne kadar kapatmaya çalışırsan çalış o lekeyi tahtadaki, kapanmaz...anısı ordadır bir kere...sadece sevgide değil... herşeyde bu böyledir... aşamayacağın boşluklarla karşılaşırsın... aciz hissedersin kendini... o an insan olmanın çok da mükemmel bir şey olmadığını anlarsın belki...doğaya üstün gelme çabası, onca teknolojik icatlar, tıbbi mucizeler, herşey... komik gelir sana...bu kadar küçük bir sorun halledilemezken diğerlerinin ne önemi var dersin...
boğulmamak için o karanlıkta unutmaya çalışırsın herşeyi, arkanı dönüp gitmek istersin.. gidersin de belki ama unutamazsın... onun olmasını istediğin hayaliyle yaşarsın...erişemediğin iyi bir hayatın, eski sevgilinin, platonik aşkının,ölen bir sevdiğinin, erişemediğin bir hedefin, kazanamadığın bir yarışın.. hayalini taşırsın içinde...zihninin her küçük molasında onu düşünürsün... gerçekleşmeyeceğini bilsen de hayallerle mutlu edersin kendini ister istemez...ister istemez... elinde değildir çünkü... çöldeki bir adamın serap görmesi gibi bir şeydir bu.. olmasını istemezsin ama olur... düşünmek istemesen de gelir aklına...işte öyle zamanlardan birindeyim ben de bu aralr... boşluklarla boğuşuyorum...engel olsa aşarım diyorum ama ne taş var ne duvar karşımda...sadece kırılmaz, yıkılmaz bir sonsuzluk sevgilişâirem çok güzeldi her zaman kıvamdaydı sözcük çümbüşü tebrik ederim. sevgiyle kalın hoş kalasınız