Susmak, sabr-ı kanaati aşkla yudumlamak!Siney-i melalin lahzasında kalmak Ne kadar çıkmak istese de, ruhunu bizar bırakacak kadar dirense de Arzu ve heveslerin yüreğini dağlayarak figan ettirse de, sen yine de iltifat etme Nasibin kazasını bekle, takdirin sahibinden bir an olsun kalbini şüpheye teslim etme Yorulan nefesin, solan hevesin Gün yüzüne hasret kalan emelin furyasında dilenme, aşkın inşirahını bekle Kalbin sahipsiz değil idrakinle tefekkür etsene, vakit sevdadır, maşuku düşünsene Nasıl bir hengâmenin eşiğindesin, zanları gönül neylesin, o yeisi aşk neylesin üzülme Bazen gün ayı besler, bazen yılı Bir ömür bahşediliyor, en mümtaz eser tevdi ediliyor, akıl sual etmiyor nerdesin Muhakemeyi terk eden gönül’e hak ne için nazar etsin, işaret taşı ayağına mı gelsin Zevkin, keyfiyetin haz veren letafetleri halin deminden mi terk edilsin, nefis neylesin Sadık olmak, kalbi nazarla bakmaktır Şek ve şüpheden kurtularak, aşkın sadrına bel bağlamaktır, ağlamak yıkanmaktır Yanmak, sevdanın serinliğinde umuda bulanmaktır, firakı aşkı muhabbetle anmaktır Kanaatin vecdiyle durulmaktır, inkişafın sahnesinde ruhu esaretinden kurtarmaktır Bağnazlığın çarkından çıkmaktır Önyargılardan arınarak, hukukun şadıyla muhabbete ulaşmaktır, hakikat aşkıdır Çaresizliğin mecrasından çıkmaktır, tefekkürün feyziyle yanmaktır, aşka akmaktır Firkatin ramıyla vakıalara bakmaktır, telaş ve gailelerden kurtulmayı başarmaktır Teslimiyetin baharını yaşamaktır Hazan vaktini nefsi telakkilerin sahnesinden ayrışmaktır, ibreti aha bırakmaktır Kalbini sakın ihmal etme boşluk kabul etmez bir uzuv diyerek te es geçme ahı ağırdır Söyle kâinatta sahipsiz olan bir nefes var mıdır, istikameti olmayan can kime ardır Mustafa CİLASUN |