ZÜMRÜT-8
Bunca yıldan sonra sesini duymak,
Yoksa hayal miydi düş müydü Zümrüt. Ne mümkün o ânın hazzına doymak, Kolay yaşanacak iş miydi Zümrüt. Allah’ım canımı alsın istedim, Vadem ki o anda dolsun istedim, Adın şahadetim olsun istedim, Gönül bir yaralı kuş muydu Zümrüt. Ölsem de gam yemem artık elinden, Adımı duydum ya yeter dilinden, Canını istesen verir delinden, Sensizlik ölüme eş miydi Zümrüt. Yıllar saçlarıma düşüp aklarken, Sen diye resmini öpüp koklarken, Bunca zaman seni benden saklarken, Şu feleğin kalbi taş mıydı Zümrüt. Sineme saplandı derdin incesi Sendin bu gönlümün tek düşüncesi Uyku tutmadı o günün gecesi Sabah saat dört mü beş miydi Zümrüt. Gülmedi mi yüzün ey baht-ı karam Derdinle büyüdü içimde yaram, Sen mutsuzsan bana yaşamak haram Mevsimin hazan mı kış mıydı Zümrüt. Hasan’ı öylece koyup giderken, Çaresiz bıraktın veda ederken, Sana mutluluklar, elveda derken, Senin de gözlerin yaş mıydı Zümrüt. Hasan Hüseyin YILMAZ Zümrüt bir umarsız ceylan yavrusu. Kimbilir nedendi neydi korkusu? Yoksa, bu sevdadan yoktu kuşkusu... Bu yolda verdiğin baş mıydı, Zümrüt?..........Sevinç ATAN. ( Yazdığı dörtlük için Sevinç ATAN Hanımefendiye teşekkür ediyorum). |
dosttan dosta bir köprü kurarak
sağlıcakla...