MAŞUĞUMA
Maşuğuma
Ne zaman atsam ben oltamı suya. Oltama ağa düşmüş balık gelir. Onlar düşürürler beni pusuya. Beni benden de iyi, Halik bilir. Sevda denizi bildim, boğar beni. Balık vermez kapıya koyar beni. Sanki veba var bende, kovar beni. Sevdamı belki mıymıntılık bilir. Oysa sevda ateşi yaktı beni. Bir vefasız peşine taktı beni. Sanki de cenderereye soktu beni. Sevdamı suç, beni de sanık bilir. Çakılmazmış çivi üstüne çivi. Gönülden olmazsa olmuyor sevi. Bilmiyor maşuk, âşıktaki devi. Maşuk bilmezse elbet, Halik bilir. Kardan aktı bu sevda, bilemedin. Gelirim dedin ama gelemedin. Gözyaşımı bir türlü, silemedin. Silmek için, bir bağrı yanık gelir. Aşılmaz sanma aşılırdı dağlar. Gülistana dönerdi bütün bağlar. Geçer, hiç geçmez sandığın bu çağlar. O an sana ancak, bu âşık gelir. Sendin benim ekmeğim suyum havam. Seni söylerdi dilimde her duam. Gönül sevda için bulmuşken kıvam. Gönle daim vefasız maşuk gelir. Mustafa EROL Antalya / Manavgat |