YOLLARDAN SOR BENİAşkımıza ulaşabilmek uğruna Ne dimdik yokuşlarına çıktık, Ne dimdik yokuşlarından indik. Bu yalan dünyanın. Gerektiğinde kıvrılarak gittik, Gereğinde dümdüz. Bakıyorum da neler,neler çekmişiz. Çektiğimizi o yollardan sor. Bazen yol üstündeki bir pınardı durağımız. Tam karşısındaki tepedeydi konağımız. Bahçesinde koşuşturacağımız çocuklarımız, Birbirimizi her gördüğümüzde verdiğimiz Yol kenarındaki aşk çiçeklerimiz, Tarlalarda yetişmiş sebzelerdi yemeğimiz. Yiyemediklerimizi de yollardan sor. Sana ulaşmak için denemediğim yol mu kaldı. Çabuk unuttun.Ben de hal mi kaldı. Çıkar gelirsin diye gözlerim yollarda kaldı. Son gidişin hep hayallerde kaldı. Seni birileri koparıp,benden aldı. Aldığı sen değildin.Kalbimi yerinden aldı. Kalbim olmadan nasıl yaşayabildiğimi yollardan sor. Tükendi umut, tükendi gelecek. Gün gelip bu ömürler de bitecek. Derdik ki; yaşanan bu aşk yetecek. Kim derdi ki gün gelip ; bitecek. Ne geçmişim kaldı,ne gelecek Bu aşığın halini sen yollardan sor. Seni bulmak uğruna yürünmemiş yol mu kaldı. Bu yüzden adım Kaldırım mühendisi kaldı. Bu beden bazen bir rüzgar da, Bazen yağmur da kaldı. Göçmen kuşlar bile bakakaldı. Bakamadığım şu dünyada yer mi kaldı. Eskittiğim ayakkabı sayısını sen yollardan sor. Muammer Erdem |