Saat Uykuya Beş Var
Saat uykuya beş var vakit ruhum kadar dar
Ne gemide yolcular ne dümende kaptan var Mendiller sallanmıyor gözbebeklerim kuru Sahipsiz mi kalacak penceremdeki kumru Ya saksıdaki çiçek tavandaki örümcek Ya şu masum balığa kim bakıp yem verecek Kim çayını içecek söğüdün gölgesinde Kim huzuru bulacak kuşların şen sesinde Ah ne güzeldi gençlik taptaze fidan gibi Hiç farkına varmadan göründü yerin dibi Şimşekler mi çakıyor gök mü gürledi birden Belki Mecnun haykırdı Leyla göç etti serden Bu ne uğursuz sancı hep kalbimi tekliyor Duvarda bir gölge var sanki beni bekliyor Vakur başım eğildi daha doğrulmayacak Artık gönül hanemde sevda yoğrulmayacak Ey biçare bedenim ömür ne çabuk bitti Senle sığındığımız mavi bizi terk etti Perdeler kapanıyor sahneden ineceğiz Ayaksız bir beşikte toprağa sineceğiz Ne bir yıldız olacak ne de ay ışığımız Karanlık tencerede dönecek kaşığımız Eşim, dostum, ahbabım ağıtlar yakacaklar Hayrıma sofra kurup lokmalar dökecekler Acı henüz ıslakken ziyaret edecekler Bir kaç dua sonrası unutup gidecekler Saat uykuya beş var vakit ruhum kadar dar Ne gemide yolcular ne dümende kaptan var Nurcan Talay 15.05.2011 Zaman/ Saat:04:04 |