İSLAM MEDENİYETİKaranlıklar basmıştı dünyayı zindan gibi, Meydanda yaşamak zorlaşmıştı insan gibi; Çıkarlar geçerli akçeydi insanlık değil, Kum fırtınaları örtmüştü ne varsa yeşil. Zulmet nura gebeydi, bitti sayılı günler, Nur kaynağı dünyaya geldiğinde görsünler; Rahmet bulutları geldi kapladı Mekke’yi, Bir güneş doğdu nurla aydınlattı her şeyi. Bir yetim Muhammed Mustafa dünyaya geldi, Tanıyan onu en emin insan diye bildi; Ölçü getirdi insanlığa, söylenen söze, Herkes hayran kalırdı o yetime öksüze. Sırtında idi nübüvvetin ilahi mührü, Örnek olarak büyüdü, örnek oldu ömrü; Şerefle çoban oldu Mekke sürülerine, Kimseyi ayırmazdı bakıp derilerine. Allah ona Kur’an verdi, insanlardan seçip, Oku dedi Melek, herkesin önüne geçip; Şefkat merhamet getirdi kitapla beraber, Kafir müşrikler için felaketti bu haber. Kalpler yumuşadı iman tadına varınca, Yola geldiler Kitap ve Sünnet uyarınca; Küçüğe şefkat merhamet Rasül’ün şiarı, Rahmet ile kuşatıldı Mekke ve civarı. Çocuğunu diri diri gömenlere bakın, Şefkat yıldızı oldular gelip akın akın; Medineden fışkıran bir merhamet pınarı, Dünyayı kapladı, yıkıp örülen duvarı. Medineden yayıldı medeniyet dalgası, Sona erdi insanların üstün ırk kavgası; Karanlıklar gitti dünya oldu pırıl pırıl, Dünya berrak su ile sulandı şırıl şırıl. Peygamber’in gösterdiği yol hikmet denizi, Rabbim onun yolundan hiç ayırmasın bizi; Yolumuzu karartmasın Allah’ım bir daha, Yerlerin göklerin şükür borcu var Allah’a!.. Ekrem Şama |