Seni sevmek...
Bir ateş imiş sevmek, ateşte kül olmak imiş
Sensizlik susuzluk imiş, açlık imiş meğer. yağmurda şemsiyesiz, montsuz kalmak imiş sensizlik, geceleri yıldızları tek başına izlemek imiş meğer. denizin dalgalarının kıyaya her vuruşunda kalbinin daha hızlı çarpması imiş meğer seni sevmek güneşin düştüğü her an oluşan artan gözyaşları imiş sensizlik sessizlik imiş ..sevginsizlik imiş meğer... sözcüklerin bazen boğazda düğümlenişi gözlerinde kayboluşta dilin düğümlenişi imiş seni sevmek.. her sözünde, kelimende mest olmak imiş gizliden her gülüşünde kalbte sıcaklık oluşması imiş seni sevmek... bilmediğin ya da bilmemezlikten geldiğin sevginin, farkında olup tepkisiz kalmana maruz kalmak imiş seni sevmek, her dakika seninle atan kalbin bir gün aniden duracak gibi oluş sensizliğin nefessizlik gibi ölüme ramak kalınışı imiş seni sevmek.. karşında iken özlemin doruğa ulaştığı hallere bürünüş eli ayağı birbirine dolaşıp haykırışları yutkunuş imiş seni sevmek, çaresizlik imiş seni sevmek ne yapacağını bilememezlik imiş dualar etmek imiş seni yaratana sevgini paylaştığın kişiyi kıskanış imiş En önemlisiyse; olmayacak dua ya amin demek gibi imiş seni çok seviş. kısmet olmasa da bir ömür boyu her nefes alış her duaya amin deyiş imiş seni sevmek... |
çok güzeldi..