BİLİNMEYEN
Bilinmeyen bir tarih...
Sorsan, kendini tarif edemez, Doğduğu günü bile bilemez. Ama yaşıyor bir düşünce boşluğunda, kendisinden habersiz, Sanki yokmuşçasına. Bilinmeyen bir sevgili... Sorsan, sana cevap veremez, Güzelliğini bile bilemez. Çünkü henüz, aynalar göstermiyor ona kendi yüzünü. Ama yarışıyor yıllarla, Sanki yaşlanmıyormuşçasına. Bilinmeyen bir aşk... Sorsan, anlatamaz sana gerçek yüzünü. Çünkü bilir, kimine maphus, kimine cennet görünüp, dilediğinde her kılığa büründüğünü. Öylece durur, herhangi bir kalbin atar damarında. Sanki pusu kurmuşçasına. Ve bilinmeyen bir adam.... Sorsan, açar ağzını, yumar gözünü. Bir bir dökülüverir dudaklarından, zaman. Dudakları sussa, gözleri başlar anlatmaya, damla damla. Gözyaşları her an hazırdır, içindeki çocuğu ağlatmaya. Çünkü, bildiği bir tarih vardı bu adamın, Anlatsa içini acıtacak. Bildiği bir sevgili vardı, Uğruna nice canlar adanacak. Bildiği bir aşk vardı, Maphusta ruhuna cenneti yaşatıken, Cennette, bedenini cehennem sıcağıyla yakıp kavuracak. Ama, sakın sorma.. Çünkü, gizledi o tarihi, sonsuzluğun taa sonuna. Gizledi sevgiliyi, kalbinin en bilinmez kuytusuna. Ve gizle o aşkı, göz kapaklarının ardına. Baktı ki; olmuyor.. Son çare, Kendini gizledi, Yalnizlığın en karanlık sığınağına. ..................................YUNUS HORUZ.................. |
Çünkü, gizledi o tarihi, sonsuzluğun taa sonuna.
Gizledi sevgiliyi, kalbinin en bilinmez kuytusuna.
Ve gizle o aşkı, göz kapaklarının ardına.
Yunus şiirin yine tadındaydı var olsun kalemin ve kelamın..............