Korkma benden! Korkma! aşkımdan Yaralarını sarmaya, seni anlamaya geldim Kelime kelime, cümle cümle, nokta nokta Seni okumaya geldim. Benim aşk kitabım ol! Okuyayım sabahlara kadar bin defa, milyon defa Seni satır satır ezberleyeyim, Her okuduğumda sayfalarını gözyaşımla ıslatayım Yani dudaklarını, saçlarını, ellerini Yaralı ve susuz kalbine sızsın gözyaşlarım Bir tülbent gibi sarayım yaralarına ruhumu Merhem olayım, sür! ellerinle beni göremediğim yaralarına. Dermanın olayım, derdinin içinde dermanın. Virane gönlünde papatyalar açacak, gelincikler açacak Ve dudaklarında, yanaklarında koklayacağım taçlarını Çiğdem toplar gibi toplayacağım sarı saçlarını. Gelincik dudaklım, papatya saçlım! Korkmadan sev beni, korkma! sessizliğimden ve sensizliğimden İliklerine kadar hisset bu adamı, hisset! Dudaklarını kızarmış demir gibi bas! ruhuma Aşkının izi kalsın kalbimde Bir tuğra gibi; ama aşkının tuğrası Olsun!
(2)
Kalbine vurulan hançerleri çıkarıp Onların açtığı yere gülfidanı dikeceğim, Aşk tohumu ekeceğim Yeşil gözlerinden seyredeceğim yeşermelerini, filizlenmelerini Kokularını boynunda, saçında duyacağım her gece Seni etimle, kemiğimle ve ruhumla sevmeye geldim Koşulsuz şartsız sevmeye, kollarında seninle gülmeye geldim Yeniden dirilmek için sende ölmeye geldim ölmeye Seni benden daha iyi anlıyorum; kendimi seninle çözüyorum Ve çözülüyorum; un ufak oluyorum kollarında Üfürsen toz gibi uçacağım bir boşluğa sanki Aşkından bir zerreyim, Sevdanla çağlayan bir dereyim Susmam artık dört mevsim susmam, geçtiğim dağlara, Geçtiğim bağlara seni haykırırım. Gökyüzünün kulaklarını sağır ederim ,,Seni seviyorum seni’’ diyerek. Ancak dudakların susturur dilimi; yoksa susmam Vallahi susmaaam! Bir elini değil; hatta iki elini kapatsan ağzıma Yine susmam! Susmamı istiyorsan öp beni öp! Gözlerini mıhlayarak gözbebeklerime Öööööööööööööööööööööööööööööööööp beni!
(3)
Huzur limanı arıyorsan, işte karşındayım Kır dümeni bana kır! Kalbinin demirlerini at! kalbime Aşk deryamda seyret yakamozları; gökteki yıldızları Kuma dönüşen gözyaşlarımda yak! ateşini Sahilimde seyret batan kızıl güneşini Her ânımda, canımda; ölene kadar yanımda ol! Korkma öldürmem seni; ölen öldüremez Çünkü ben elinde, kucağında ölü bir cesedim Aşkının sûr üfürmesini bekliyorum Artık üfür ve dirilt! beni nefesinle Çırılçıplak ve kalbim boş, sana koşacağım sana Amel defterimi melekler açtığında Sana olan aşkımı, sana yazdığım şiirlerimi Bulacaklar ve bana seni soracaklar Kim bu Leylâ, kim? Ölümlü olduğum halde ölümsüz aşkla sevdiğim Bir beşerdir Ya Rabbi!
Soner Çağatay 6 Mayıs 2011 / Eskişehir
Şiirime sesi ve yorumuyla renk katan Serpil Celebi & Mehmet Çalışkan’a teşekkür ederim.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
SEVEBİLİR MİSİN?- EVET şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
SEVEBİLİR MİSİN?- EVET şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Hocam gönülden kutlarım diyecek söz bulamiyorum, boğuldum, kayboldum şiirde. O kadar akıcı ve sürükleyiciydi ki insan tutamıyor kendini akıp gidiyor içinde. O güzel yüreğinize sağlıklar olsun, güçlü kaleminız asla susmasin hocam. Serbestiniz de harika vallah:) Sizi Allah'a emanet ediyor, sonsuz saygı ve selamlarimi gönderiyorum.