Kedice
dalınca anladım gözlerin ne kadar derin
vurunca dibe dağılınca başım yarılınca düşlerim menekşe mavisi iğde kokulu bahçelerinde gezindim karadut ekşisi kınalaştı ellerimde kuruttum güneş değmemiş teninde yeşeren gülüşlerimi siyaha boyanan gökyüzünde batarken portakal sarısı gün ıslanan yağmura dokundum tüyleşti rüzgarında nefesim sokuldum saçakaltı kirpiklerine kapanınca gözlerin geceye sarmaladım serhoş sövüşlerimi sararınca anladım yaprak dökümüyle kısalıyormuş gölgesi peri bacalarının ipek böcekleri koza yapmıyor dantel örmüyormuş örümcekler arılar çam kokulu bala durmuyor göçmen kuşlarına dar geliyormuş tepesi damların kış bastırınca yüreği azıyormuş dalgaların denizleşiyormuş umuda sevdalılar sevince anladım kendime dönüşlerimi çözünce kavradım kabir sorularını cebirle sırıtıyormuş meğer cevapsız kalışlarım sabırla dolmuyormuş toprağın acıkan karnı dönüşmüyormuş bakır altuna umuda bağlamışım simyacı elişlerimi yenilgilerime eklemlendi yanılgılarım öylesi kısır bir döngüydü ki sanrılarım sona varmadan tekrarlamalarım tekerlemelerim teklemelerim sekteye uğradı sekeseklerim çocuk bahçesine dönüştü adımlarım elma şekerine geçirmişim dişlerimi vazgeç dedi karakedi insana dair ne varsa kedice yaşa sen kedice martla kedice tırmala gül memeleri kedice büyüt isyanı nisyanı unutma sakın sığınma gölgesine çatısız damların gamların bekçisi olma yaşamak delice ve özgür kedice sevebildim sevilebildim deyebilmek için Volkan Kemal |
sevince anlıyor insan
baharı rüzgarı balı arıyı
dişliyor gün sonlarını
düşüyor sevince insan
ayağına bir şey takılmadan
günleri sayamıyor bir zaman
boşuna değil dostum
bülbülün feryadı
altın kafeste...
sevgilerimle.......