PADİŞAHIM ÇOK YAŞA
*Padişahım Çok Yaşa
İzinden gittikleri, bir söz etmişti hani: ’’Bal tutanlar acilen, parmak yalıyorlardı.’’ Oturmuşlar kovana, ellerinde bal gani... İnsanlar bakıp bakıp, saç, baş yoluyorlardı! Az mı götürdük diye, hiç yorulmayın boşa Siz buyurun, biz n’olsa, geliriz koşa, koşa! Yoksulda değişen yok, her şey aynı biçimde... Sorunca hâlimizi, diyorlar: ’’Hele durun! ’’ Halkın gözüyse yalnız, geçinmekte, geçimde Biz yerde sürünelim, siz hep vurgunu vurun! Odun, kömür devletten, ne var ki böyle kışa? Siz ’yola devam’ edin, biz alıştık alkışa... Onlar ne derse doğru, bize mi sorulacak? Biz ne biliriz ki de, baştakiler dururken? Geçtikleri yerlere halılar serilecek, Bize çamurlu yol çok, erk saçıp savururken! Bir de anket yaparlar, basarak nette tuşa Renk, renk yazar, çizerler, boya koyup kartuşa... Akılsız ayakları, kocaltan hep yollardır. Başımıza gelenler, bize, bizden hediye. Yeni bir hâl değil ki, biz böyleyiz yıllardır! Gelen bir emzik verdi, ağlamayalım diye. Açtırmıyorlar ağzı, seçilince tek başa Biz bu yoldan daha çok gideriz paşa paşa... İthal inekler geldi, ip koptu, dağa kaçtı! Çıkış kapılarını, hep yandaş medya tuttu... İş yerleri göl idi, gelen ’’anguslar’’ içti. Dağı çiftçiler ekti, yandı, kül oldu, bitti... Vekilin işi tamam, halk hasret kaldı işe Seçilenlerin hepsi, sevincinden dört köşe! Billâhi çok gerildik, enerjimizi alın! ! Yoksa fay kırılacak, yurt olacak toz duman! Rahatlatın milleti, kalabildikçe kalın... Türk milleti de olsun, sayenizde şâdûman. Bu güzel kelimeler, gitmez olur mu hoşa? Şu hâlimize bakın, meysiz döndük sarhoşa... Şimdi, çılgın proje asılıyor her yere! İstanbul’ a bir ada, iki de yarımada... Erkân hep anlatıyor, göğsünü gere, gere Bâki kalan kubbede, onlardan bir hoş sadâ. Bir kanal yeter mi hiç, bu kadar çok yandaşa? Bence hiç gecikmeden, soralım vatandaşa! Konuşan bir Türkiye, halkın tek hayaliydi... Yerden kulak çıkınca, herkes sesini kıstı! Millet sanki dut yemiş, bir bülbül misaliydi. Oysa, geçen yılların, icraatı nâkıstı! Konuşmak haddimiz mi, bir şey demedik hâşâ! Velinimetimizsin, padişahım çok yaşa! Antalya-2011/05 Halil Şakir Taşçıoğlu NOT: TAHTI BOŞ BIRAKTIM.NASİP KİMEYSE KULAĞINA KÜPE OLA... |
Gerçek şairlerin yazdıkları şiirlerin, yaşadıkları dönemlerin tarihini, ayrıntılarıyla gelecek kuşaklara taşıyan DNA lar olduklarını düşünürüm.
İşte bu şiir düşündüklerimi doğrular nitelikte ve kalitede.
Kolay değil böylesine şiirler yazmak, halkın sesi olmak, gerçekleri muhalif bir dille ve şiir yapısı içinde aktarmak.
Çok güzeldi. Elinize , yüreğinize sağlık.
Tebrikler.
Selam ve saygılar...