sancılar damıtır türkülerin tınısı hasretin yangınını tavaf eder gurbet Adıyaman’dan çağırır rüzgâr seni çocuk! hüznü biçtiğin yerde umudun hasadını toplar toprağın dirhem dirhem
ey köyümün yeşil mabedine şiir süren çocuk! çöz çatlak dudaklarının acıya çalan nöbetini ninnilerin ana kokusunu sarar dadaşlar diyarından esen Karadeniz’in hırçın saçları
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Anadolu'dan Çocuk Türküsü şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Anadolu'dan Çocuk Türküsü şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Bu şiirdeki imgelerin ve gözlemlerin zenginliği, derinliğindeki çok boyutluluğun ustaca işlenmesine bir başka hayran oldum. İyi ki varsın Sevgili Mehtap. İyi ki oyun arkadaşısın tüm çocukların... Kutlarım, çokça saygım ve sevgimle.
sitede çok iyi şiir yazanlar var. lakin mehtap altan sitenin paylaşımı en sağlam, en verimi, siteye katmadeğeri en büyük, belkide tek katma değeri olan insan. ve bböyle insandan zaten kötü şiir çıkması imkansız. saygımla.
memleketimin üreten yaşama tutunmaya çalışan açık alınlı her şeye rağmen berrak gülüşlü ard niyetsiz toprakleyin bereketli onurlu pırıl pırıl çocukları geçti şiirin eşliğinde gözümün önünde sen varol yaz daima içinde kaybolduğum güzellikte bir şiir daha okudum kaleminden sevgilerimle
Güzel şiir..Zor şiir.. Neden derseniz Anadolunun kokusunu kalemde resmetmek biraz yorar insanı..Şair sevda şiirini kolay yazar ama toprağı yazmak ve onu çocuk gözlerle izlemek kalemi terletir. ....... Niğde'den yola çıkmışsınız..Nevşehire uğramadan Kayseriye kısa yoldan geçmişsiniz :))) ve sonra diğer şehirler.. Dedim ya bu tür şiirleri yazmak zordur. Sizi tebrik ediyorum.. Alkış ? Bir sonraki şiire inşallah :)) Saygımla.
sonra sonra çocuk! mor heybeler teyelle geceye içinde Yeditepeli İstanbul büyüten hece hece
sancılar damıtır türkülerin tınısı hasretin yangınına tavaf eder gurbetin Ardahan’dan çağırır rüzgâr seni çocuk! hüznü biçtiğin yerde umudun hasadı olur toprağın dirhem dirhem
ey köyümün yeşil mabedine şiir süren çocuk! çöz çatlak dudaklarının acıya çalan nöbetini ninnilerin ana kokusunu sarar dadaşlar diyarından esen Karadeniz’in hırçın saçları
yağ ovalarımın dağ doğuran bereketine yağ çocuk!
memleketim insanının göverdiği yerde soluğuma türkü olan sevdam!...
/al yazmalı anaların toprak kokulu avuçlarından dökülür şiirin sesi/
Saygıdeğer Mehtap hocam, canıgönülden kutlarım çok güzel bir şiir, saygı hürmetlerimle......
Merhaba,yüreğiyle duyup, duygu harmanı ile olay ve olguları öğüten kalem...Öğütülmüş duyguları benliğinde hissederek kendi olan...sonra da empati kurarak yaşayan....duygu ve zihin imbiğinden geçiren...Kendindekilerle sentez yapıp apayrı melodiler...melodramlar...hüzünler...kahkahalar...tebessümer...iç geçirmeler...burukluklar...hayıflanmalar üreterek okuyucuya hissettiren...Böylelikle kalpleri şaşırtan...ürperten...uyandıran...hissettiren...yaşatan...farkına vardıran...yaşamaktan tat aldıran kalem...Sizi ve kaleminizi tebrik ediyorum efendim...İyi ki varsınız...saygı ile...Entellektüel.
Anadolu'ya dair en güzel sözleri hep analar yazdı. Kimi ölerek yazdı, kimi doğurarak yazdı, kimi ocak başında gözyaşı dökerek yazdı, kimi susarak yazdı, kimi analar yazamadı ama yazdırdı...Kimi de böyle yürekten kalemiyle yazdı...
Şiirlerinin büyüsü var. "Bunu Mehtap ALTAN" yazdı dedirtiyorsun...Bu güzel bir şey. Şiire alın terini katıyorsun, zamanını aklını ve yüreğini...Yüreğinin şair eleğinden geçirmeden hiç bir oluşuma şiir demiyorsun. Dili katletmeden, okuyucunun ufkunu açacak özgünlükte yazıyorsun.
Şiirlerinin melodisi ve rengi var. Gayri ihtiyari hüzünlü bir keman sesi duyuyorum. Mısralarının arasını adımlayan sarı fırfırlı elbiseli, yeşil gözlü bir kız çocuğu var. Kıta aralarında başını benden yana dönüyor. Sonra gülümseyerek elindeki sek sek taşını bir sonraki kıtaya atıyor kendiyle beraber...Takılıp peşine gidiyorsun...Küçük kız, "Sonbaharı cicim, çok sevdiğim için, hep sarıdır elbiselerim" şarkısını söyleyene dek şiir bitiyor. Hüzün ve sarı...
Sevgili ALTAN; Derin duygu ve anlam bütünlüğünde şiir sanatının en nadide örnekleri arasında gösterebileceğim şiirinizi, yazan kaleminizi en kalbi sevgi ve saygılarımla tebrik eder başarılarınızın devamını dilerim. Bülent ARI
merakımı bağışlayan tertemiz bir türkü mü yaz gibi şımartan, her öptüğünü. eski fotoğrafların arka bahçelerinde bir kamyon yanaşıyor bir çığlığın içine...
Ne anaç seslenişler var dizelerde, ne çok sevgi şiirin içinde. Anadolu'da türkü olan çocuğun; çatlamış dudaklarından, anasının kucağına düşen minik bedenine değin can var. Sesli bir şiirdi, büyük bir şiirdi. Gönülden tebrikler sevgili Mehtap.
ben Anadolu’yum katre-i dümalardan damıttım toprağımı her dem hüzünüm hüznün güzüyüm
harlı baharlarda doğurdum çocuklarımı çıplak ayaklarına serdim toprağımı öyle canlar göğerdi ki b/ağrımdan vermediler ellere de evladıma kefen oldu bağrım
ben anadoluyum hangi yüreğe sığarım ki ben? toprağımdan göğeririm göğüme sarı gelinim, kızılırmağım içime akarım sessiz ve gizlice
şiir öyle bir şey ki sanırım bu şiiri ana baba olanlar bambaşka bir derinlikte belki yazarın anlattığı dili keşfederek okuyabilir anadolu büyürken bir çocuk büyütür bin çocuk büyütür kucağında sallayarak belki bir çocuk anadoluyu büyütür bir adım bin adım...
Kutlarım, çokça saygım ve sevgimle.