4
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1252
Okunma

Tağutlaşan iktidar
Kendince küçük kölelerin
Tabiilerin
Mayısın birinde
Bir mayıs gününde
Öbek öbek gelirler
Dertleri nedir?
Hak adalet, özgürlük derler ya
Özgürlük dedikleri asıl
Özünde gür olmak değil midir?
Öz kendin
Kendini bilmek
Sen kendini bilmeden
Özün gürlemesi kime ne?
İşte ey insan
Bil kendini de
Özün olan fıtratına dön
Dön kendine.
Haydi bir bak
Haykırdığın nakaratlar ne kadar boş
Yüreğinde çılgın bir rüzgar eser ama
Bu gidişte dümen nereye kıvrılır
Kaptan akıl mı?
Koca bir kalabalık mı?
Kim?
Hangi hoyrat isteklerin kulusun.
Evet diyorum ya özünde sen
Kimsin?
Kim olmalısın?
Diyorsun ki kimseye tahammül etmem
Kimse bana emir veremez.
Evet sen kendi kendine tanrı atayan
Azgın birisin.
Kendini bilmezlik bu.
İnsan acizliğini bilmediğinde
O sınırlı yaratılışı aşmak istediğinde tökezler
Kendi içinde devrilir, devrimler yapar ki
Bir uçtur, uçuktur bu emek devrimi
Asıl devrilen içinden kopan
Kuru bir kıyamet.
Birliktelik şenlik işte
O günlük bir hevesle
Gülmek eğlenmek
Devrilir bir gün daha
Ömrünün karanlık
Mahzenine...
Daha ne olsun
Bir gün daha kurban verilsin
Boş heveslere.
Bir slogan atılsın gür sesiyle
Kendini Yaratanı bilir mi,
Kendini bilmeyen?
Nasıl bir dönüş bu
Koca bir alem iken
Yürüyen bir sürüye.
Akıl, kalp, vicdan, fıtrat
Bunca hazır kıta varken
İnsan neden yanılır ki?
Evet yanılmak da bir nimet
Değilse doğru yanlış bilinmez
İlla ki gökte karanlık olacak
Onu yırtan bir hak güneşi
Elbet doğar
Elbet doğacak.
(Mayıs 2011 İstanbul)
5.0
100% (4)