adını sen verŞiirin hikayesini görmek için tıklayın bir yarım kalmışlık var dilimde, kalemimde çözemiyorum
Zaman, emekli bir atın dörtnala geçmişi…
Hasretin bir sis perdesi Kayaları titreten bir ses Sis ve ses ortaklığı bir yıkım Şehirleri kırmızılara bürüyen Kaybeden içinde şehirlerin; Denizler geçen büyük ve Yorgun ayakları, kaybeden… Zaman, rüzgârda kalan sigara ömrü… Seni bulduğum o şehirdeyim Yangınlar içindeki kırmızı şehir İkimizden de vazgeçemeyecek olan o… Bir heyula gibiyim sokaklarında… Son kez kaybolur gibiyken içimde, İçimin derinliklerinde nefesim, Bir liman kıyısında özleyivermek seni Kıyıma çarpan dalgaların arasında seni Ve gözlerini bulmak, öpmek seni(…) Bilirim ucu kaçacaktır ipin ve Ellerimizde kaybolacaktır zaman Hani meydan okuduğumuzda duramadığı Bu aşkın karşısında ve hiçbir mekân… Ben rüyalarımla bölerim taşları ikiye Rüyalarımın kılıcı yapar yasamı Kuytuların yasasını ben yaparım Ben koyarım adını vahşi çiçeklerin… Bilirim senin de yüzün bir yangını ağırlar Uzaklara dalar gözlerin bilirim Çağırır gibi ötelerden gözlerimi Gel der gibi yüreğinle bilirim… Hangi su helaldir bu yangının gölgesine…(?) Murat |