GÖNÜL YARASI
Sıkıntılı bir günün sonunda
Umutsuz düşüncelerimle aklımda Yürüdüğüm tenha sokakta Boş gözlerle etrafa bakıp Kaybettiğim geçmişimin izini aramaktayım Ve sıkıştığım duvarların arasında ezilmekteyim Sanki hepsi ayaklanmış üstüme yürümekte Neden neden diyorum içimden Dudaklarım ufaktan bir mırıldanma içinde Belki de etrafımdaki insanlar beni seyredip Bu deli kendi kendine ne konuşuyor demekte Çünkü haklılar görüntüm öyle nede olsa Üstümde yırtık paramparça elbiseler Aynı bedenimin derinliklerindeki kalbim gibi O da paramparça Saçım sakalım birbirine karışmış En son bıçak ne zaman yüzüme En son makas ne zaman saçıma Değdiğini unutacak kadar çok Ama onu unutamayacak kadar Az bir zaman geçti Aslında zaman geçmekteydi Ama benim için vasfını yitirmişti. Çünkü benim dünyamda zaman yoktu O vardı sadece İki elim vardı bana ait Birinde resmi Birinde yıkılan hayallerim vardı İkisi de doluydu Onun için yemek yemeye fazla elim yoktu Zaten yemek yememede gerek yoktu Çünkü Acıkmıyor susamıyordum Sadece tarifsiz bir acı çekiyordum Fiziksel değil Horlanma aşağılanma değil Ruhsal bir acı Zihinsel bir acı Bu onun varlığı Bu onun yokluğu Bu benim sevgimin Bu vefa verdiğimin Vefasız aşkımın acısı Bu lanet olası bir Gönül Yarası. |
aynı bedenimin derinliklerindeki kalbim gibi
şiirin içinde
güzel kelimelerde olabiliyor bazen
yaşadıkça daha iyi yazacaksın...