AĞZINDAN BAKLAYI ÇIKARMAK*
Vaktiyle çok küfürbaz bir adam yaşıyormuş
Zamanla bu ününden hayli utanır olmuş. “Sövgüye düşkünlüğüm miras değil ki soydan Acep nasıl geçerim kahrolası bu huydan!” Düşüncesiyle gitmiş tekkeye koşar adım Ve şeyhine demiş ki: “Dervişliktir muradım!” Şeyh efendi bakınca görmüş halis niyeti Almış onu dergâha hazırlamış diyeti: “Bak efendi! Dervişlik, süsünden kurtulmaktır Zaaflardan arınmak; Hakk’ı, içte bulmaktır. Yolun sabırdan geçer sabır zorlu zanaat Tövbe edersen âlâ ve durmadan kıraat! Okuyup üflediğim baklaları alıkoy Birini dil altına kalanları cebe koy Konuşmak isteyince diline görünecek! Küfretme isteğinden anında döndürecek Yalnız şunu unutma bu hummalı bir iştir Ağzında eriyeni yenisiyle değiştir.” Cidden, dendiği gibi, o eski huy kaybolur Bizimki hiç küfretmez diline sahip olur. Halkına kılavuzluk dervişliğin şanından Şeyh yeni müridini eksik etmez yanından. Yine böyle gezerken yağmur boşanır birden Oluklar dolar taşar, sokak farksız nehirden. Küçük bir kız haykırır âdeta hançereden “Şeyh efendi!..” sedâsı, yükselir pencereden. “Biraz durur musunuz!” der, pencereyi kapar Bizimkiler çaresiz istenileni yapar. Damlalar sicim gibi, yağış o kadar çoktur Etrafta sığınacak bir saçak bile yoktur. “Çalsam kapıyı, desem, arzunuzu buyurun…” Kız tekrar cama çıkar; “Azıcık daha durun!” Şeyh içinden; ”Lâhavle…” çekse de ervahına Beklememek mugayir, tarikat adabına! Tövbekâra göz atar, O da sabrı tartmakta Ve yağmurun şiddeti giderayak artmakta Bu rahmette değil ten, ilik bile ıslanır Sabır da bir noktada sebatından usanır. Dervişin rengi mosmor öfkeden patlayacak Doya doya küfretse içi rahatlayacak. Sonunda üçüncü kez pencere aralanır Kız: “Gidebilirsiniz!” der, şeyh de meraklanır: “Behey güzel evlâdım neden böyle beklettin? Sebepsiz yere bizi, bak sırılsıklam ettin!” “Efendim, boşa değil, hoşgörün rızamızı: Kuluçkaya yatırdık, gurk tavuklarımızı Yumurtayı koyarken tepeli görmek kârmış Piliçlerde tepeli olur horoz çıkarmış(?) Annem size bakarak yumurtaları koydu; Sizi durdurmamıza yegâne sebep buydu!” Densizliğin böylesi ve şeyh çileden çıkar: “Ulan derviş ağzından baklayı artık çıkar!” Sözün özü; Bakla deyip geçmeyin, dilde ne sırlar saklı Çıkıyorsa ortaya, düşünmeli; kim haklı! 08.04.2011 23.18 19.04.2011 22.20 Salih ERDEM / AYDIN |
KUTLUYORUM.
SAYGI VE SEVGİLERİMLE.