TAŞERON...
iki adımda geçiyorum
adı bahar denen sokulgan kanımın nefeskâr uğraklığının sıkılgan gündüzünden bir akşama başka bir şey uğruna anıyorum ve uğruyorum bir geceye sebebini unuttuğum sabahın vazgeçilmez sinsi ölümcül uyanıklığıyla kadınsız tanrısız kibirli .... memnunum hiç alternatifsiz olduğumdan bir kadına bir tanrıya ve bir kibire... ... bu yüzden midir? belkiyle başlayan restorasyonlarımda sakarlık lezzeti evet hâlâ bir fotağrafta ve otopsi raporunda karmaşıklık yaşar mıymış sanırım ve ya /veya bana bir şey olmadı hep bir tereddüt nimetiyle ve keza bir nimet sayarım teşebüsü bildiğim kadarıyla yaşamayı hep bir kavgamla fotoğrafçım annem tanrım ve doktor ve gişesinden geçtiğim raportör/kaza anı tespitçisi ve overlokçu ve terzi benimle yapayalnız gömülür müyüz habersiz /bu aralar öyleyse niye "iyi biriyiz" diye sayıklayabiliriz adımızı gömümüzden habersiz hatırlatan varmış gibi zengin gibi fakiriz...konuşunca çözülebilen sıkıntı gibi rezil... belki hep böyle yanar döner habersiz kendinden. dolayısıyla kibir hep var olmak için midir, nedir? aynasızlık tek yüzle bakıp heyacanlanmak diyelim ki çok ölmediğimizden seçip bu benim diyememek yalnızlığına alıştırıp çok soru soran aslında meraklı habersiz kendiliğinden cevapsız ve yeteneksiz ve biz ne kadar ölümlüysek atıf yapar her soluğuma zerafatül azrail... sıkıysa aşk de dedim sıkıldım.. |
hep bir tereddüt nimetiyle ve keza
bir nimet sayarım teşebüsü bildiğim kadarıyla yaşamayı hep bir kavgamla
kalem harika!!!!!