ESTİ GEÇTİ
Ağasar deresinde dert yükledim salıma.
Yüküm ağır ölümden; yar bana küstü geçti. Yalvardım tutsun diye, el vermedi elime. Gönlüm yoluna serdim, üstüne bastı geçti. Erişip göç zamanı obamıza çıkarken, Pınar başında gördüm gül yüzünü yıkarken. Bukle bukle saçına sevda ile bakarken, İşve ile naz ile yel gibi esti geçti. Aştı karşı kırandan; fistan sürünür yere. Ayıramam gözümü; tutulmuşum bir kere. Anlamadım ne oldu; koparıp birden bire, Yüreğimi goncanın dalına astı geçti. Kapıldım edasına, of demedim nazına. Yollarını gözledim gecenin ayazına. Ben ümitle bakarken o kehribar gözüne, Yar elinde kör bıçak, bağrımı kesti geçti. Aşık Çepni garibim; gayrı çarem kalmadı. Giremedim kalbine; ne ettimse olmadı. Seğirdi benden öte; selamımı almadı. Esirgedi sesini; ne çare, sustu geçti. |
Yazan yüreğinize sağlık..
Selam ve saygılarımla.