Uykudan Önce
Günün en sevdiğim zamanı bu herhalde
Gündüzün sona ermesiyle başlayan uzun gece Kargaşadan, kalabalıktan ve stresten uzak Baş başa kaldığım ve sırlarımı paylaştığım kendimce Herkesten ve her şeyden ırak Bırakıyorum gecenin kollarına kendimi sessizce Dış dünyaya umarsız Gidiyorum istediğim yere hayallerimle Gözlerimi kapayıp, sadece düşünerek Karanlığın içinden açıyorum , apaydınlık bir pencere Çıkıyorum zahmetsiz seyahatlerime gönlümce Kuş seslerini duyuyorum önce Başımı kaldırdığımda masmavi gökyüzüne Bulutların üstünde vals yapıyorlar sanki Birbirleriyle uyum içinde kanat çırpıyorlar ahenkle Alkış yaptırıyor sanki hafiften esen rüzgar Ağaçların yapraklarına, bu gösteriye Ormana asalet katan gölün üstündeyim Tahta bir salda tabiatla iç içe Her bir yanı nilüfer çiçekleri sarmış Nazlanarak süzülüyorlar gölün üstünde çepeçevre Üstlerinden göle atlayan kurbağaların sesi bile Mistik bir melodi gibi geliyor , dinleyince Huzur kaplıyor her yanımı gerçekten hissedince Birden bire dört bir yanı kuşatarak gelen sis Ürkütmüyor aksine , haz katıyor yüreğime İçime çekerken , çiseleyen yağmurun getirdiği Toprakla karışık ,doğaya has kokuyu Arınmış ruhum karşılıyor misafir gelen uykuyu… |